Ahlaki bilincin yitimi
İnsan başıboş bir varlık olmadığı gibi, yapıp ettiği davranışlarda gelişigüzel değildir. Ahlak dediğimiz insani tecrübe, davranışlarımızı vicdan temelli olarak sürekli olarak sorgulamakta, eleştirmekte ve değerlendirmektedir. Sahip olduğumuz ahlaki bilinç sayesinde iyi ve kötü birbirinden ayırt edilebilmekte, karıştırılabilmekte veya ihmal edilebilmektedir. İnsanın sahip olduğu iyi ve yanlış duygusu ve düşüncesi, içinde bulunulan topluma ve kültüre değişmektedir. İnsanın kişiliği geliştikçe veya geriledikçe, kişinin sahip olduğu ahlaki bilinç ve vicdan da gelişmekte veya körelmektedir. Ahlaki bilince ve vicdana sahip olmak, kişinin kendisini direkt ve doğal bir şekilde yargılaması, değerlendirmesi ve anlamlandırmasıdır.
Vicdan duygusunu ve ahlaki bilinci, bize veren toplumdur. Ahlaki bilinç ve vicdan, kafada olup biten bir durumdur. İnsana, topluma, tarihe ve doğaya dair inançlarımız, vicdan ve ahlaki bilincimizin şekillenmesini sağlamaktadır. İnsan, vicdanını ve ahlaki bilincini kendi içinde inşa etmektedir. Sahih bir vicdanı inşa edecek olan şey, akıl, bilgi ve birikimdir. Akıl, bilgi ve birikim olmadan, insanın vicdanlı ve ahlaklı olması mümkün değildir. İnsan, aklı sayesinde vicdan ve ahlak sahibi biri olabilir. Aklını yitiren, çılgın olmayı tek meziyet sayan kişilerin, vicdanla ve ahlakla hiçbir ilişkileri bulunmamaktadır. Vicdan ve ahlak bilincinin kaynağı, insanın dışındaki sahte otoriteler, kurumlar ve kişiler değildir. İnsan, kalbini ve aklını işledikçe ahlaki bilinç ve vicdan........
© Milat
