Kişi insanlığı kadar Müslümandır
İnsanın gerçek değeri, kimliğinde yazan etiketlerde değil; kalbinin attığı yerde, vicdanının uyandığı anda ve merhametinin uzandığı kadar insandır. Müslümanlık da tam burada başlar: Sadece sözle dile getirilen bir inançta değil, insanın insana davranışında, zulme karşı duruşunda, yetime uzattığı elde, düşeni kaldırdığı omuzda…
Bugün “Kişi insanlığı kadar Müslümandır” sözü, sadece bir ifade değil; Kur’an’ın ve Resûlullah’ın bize bıraktığı ahlaki mirasın bir özetidir. Çünkü Rabbimiz, yarattığı insana merhameti, adaleti ve iyiliği emrederken sınır koymamıştır.
Kur’an’ın ölçüsü: Üstünlük, insanlıkta ve takvadadır
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardım etmeyi emreder.” (Nahl, 90)
Bu emir, Müslüman’ın karakterinin özünü oluşturur. Bir Müslüman adaletli değilse, insanlara iyiliği terk etmişse, merhameti kurumuşsa; namazı, orucu, haccı onu yalnızca takvim yapraklarında Müslüman yapar. Allah’ın katında üstünlük ise başka bir şeydir:
“Allah katında sizin en üstün olanınız, O’na karşı takvaca en ileride olanınızdır.” (Hucurât, 13)
Takva sadece ibadette değil; insanlığa karşı takınılan ahlakta tezahür eder. Kibirden uzak, merhameti geniş, haksızlığı........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein