Dilenmekle değil, üretmekle şeref bulan toplum
Bir milletin onuru, sokaklarında dilenen ellerin sayısıyla değil, alnının teriyle rızkını kazanan insanların çoğuyla ölçülür. Ne yazık ki bugün şehirlerimizde, cami avlularında, kavşaklarda, market kapılarında, dilenmeyi meslek hâline getirmiş insanlar kol geziyor. Kimisi vicdan sömürüsüyle insanları duygulandırıyor, kimisi sahte mazeretlerle geçim sağlıyor. Oysa İslam, bu hali sadece ayıplamaz, aynı zamanda insanın onuruna en büyük ihaneti sayar.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurur: “İhtiyacı olmadığı hâlde insanlardan bir şey isteyen, ateşten bir parça istemiş olur.” Bu söz, aslında bir medeniyetin temel ahlâk ilkesidir. Çünkü İslam, insanın başkasına el açmasını değil, kendi el emeğiyle yaşamasını emreder. İhtiyacı yokken dilenen, sadece kendi onurunu değil, toplumun inancına olan güvenini de tüketir. Dilencilik, fakirliğin değil, tembelliğin, alışkanlığın ve kolay kazancın maskesidir.
Bugün........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein