Eğitimde kader kısmet!
Okulların kaderi öğretmenleri,
Öğretmenlerin kaderi öğrencileri,
Öğrencilerin kaderi ise okulları etkiler.
Ve bu, bir döngü şeklinde devam eder.
Aynı zamanda bu üç parametre, eğitim ekosistemimizin en önemli sacayakları olup biri bir diğerini etkiler, etki alanı içine girer. Bunlardan birinin bozulması, değişmesi, yozlaşması, hatta yıpranması halinde ortada ne okul ne öğretmen ne de öğrenci diye bir şey kalır. Bu nedenle emeklerin heba olmaması, yarınların karanlığa bürünmemesi adına karar alıcıların da uygulayıcıların da iyi düşünmesi, iyi plan yapması, sahada uygulanıp uygulanmadığını iyi denetlemesi gerekiyor.
Okullar arasındaki makas farkı bu üçlü arasındaki iletişime, bağa bağlıdır. Bu üçlü arasındaki iletişim dili, etkileşim oranı ve gücü, okul kültürünün oluşmasını sağlar. Güçlü okullarda güçlü bir öğretmen kadrosunun olması, iyi yönetilmesi, öğrencilerinin akademik, sportif ve sanatsal faaliyetlerinin olmasını ekosistemi içerisinde bulunan bu üçlünün birbirleri ile olan iletişimleri, etkileşimleri ve aldıkları sağlıklı kararlar ile bu kararları uygulamak, denetlemek ve paydaşlara geri dönütler vererek anlık revizeler yapılması ile mümkün.
Kaosun, üstenci dilin, egonun, kaprislerin, yanlış kararların alındığı, kutuplaşmanın, gruplaşmaların, çıkar ilişkilerinin, sorumluluk almamaların sonucunda oluşacak kurum kültürü zayıftır, cılızdır. İçerisinde pek çok negatiflikleri barındırır. Bu okullarda, sağlıklı kararlar da alınmaz, alınan kararların hayata geçirilmesi de........
© Milat
