Batı’nın Şeffaflık Mitleri ve Kadın Üzerinden Kurgulanan Propaganda
Son yıllarda Türkiye’de ve genel olarak Doğu toplumlarında kadınlara yönelik şiddet meseleleri tartışılırken Batı dünyasından yükselen bir söylem dikkat çekiyor: “Bizde kadın şiddetinin oranı yüksek çünkü bizde her şey bildiriliyor, şeffaflık var. Sizde ise olaylar gizleniyor, bastırılıyor, o yüzden az vaka çıkıyor.” Yani Batı, kendi toplumunda kadına yönelik şiddet vakalarının çokluğunu adeta bir ilerlemişlik ve medeni olma ölçütü gibi sunarken aynı istatistikleri Doğu için bir utanç belgesine dönüştürmekte hiç tereddüt etmiyor.
Oysa burada kelimenin tam anlamıyla bir üstünlük propagandası devreye giriyor. Batı dünyası kadınlara yönelik vahşeti, “bildirim oranı yüksekliği” gibi teknik bir gerekçeyle rasyonelleştiriyor. “Evet, bizde çok oluyor; ama bakın ne kadar açık ve dürüstüz!” retoriği kendi sistemlerinin açmazını bir erdem olarak servis etme maharetinden başka bir şey değil. Hem “bizde çok vaka var” demekten çekinmiyorlar, hem de bu yüksekliği “gelişmişlik” olarak etiketliyorlar. Yani kendi sorunlarını bile medeniyet hanesine yazabiliyorlar.
Bunun karşısında ise Doğu toplumlarına yönelik sürekli bir gölgeleme ve aşağılayıcı tasnif var. Batı’dan bakıldığında Doğu toplumları ya “gizleyen, bastıran, arkaik” ya da “olayları........© Milat
