menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hastalığı Şifa Zannetmek

27 49
22.03.2025

Modernite ile birlikte insan sadece gelenekten kopartılıp bireyselleştirilmedi, aynı zamanda içinde mündemiç olan inanç melekelerinin DNA’ları da tahrip edildi. Dünya hazlarının çekim kuvveti, bu tahribatı tadilat etmek istemeyen irade ile birleşince insan, dünyanın uydusu haline geldi. Bu durum insanın toprakla olan bağını kesti.

Oysaki Hz. Mevlâna pergel metaforuyla, bir ayağıyla yere sağlam basan, diğer ayağıyla açılabildiği kadar açılabilen bir pergele benzetir insanı. Fakat biz ayağımızı hangi noktada konumlandıracağımızı idrak edemediğimiz, önemini anlamadığımız bir çağın insanlarıyız. Bu nedenle ayağımızı İslam’ın sabiteleri üzerine değil dünyanın hazları üzerine ve tam merkezine konumlandırmışız.

Anlaşılan o ki insan, modernite ile birlikte yüklerinden kurtulunca (!) dünyevi hazlarını merkeze alan hayat biçimini bir ideal, bir gereklilik olarak gördü. Hal böyle olunca ‘Müslüman kabullenişi’ içerisinde kendine yer edinen benmerkezci, seküler bir hayat biçimi benimsendi fakat insan ruhu bu biçimi hep reddetti. Bu reddediş esnasında yaşanan her gelgitte, insan ruhundaki uhrevi sular da çekildi ve beden, hayat belirtisi olmayan ölü bir........

© Milat