menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mevlid-i Nebi’yi anlamak ve yaşamak

48 0
08.09.2025

Mevlid-i Nebi, sadece birkaç ilahi, birkaç salavat ya da mevlitten birkaç bölüm okumakla sınırlı tutulacak bir gün değildir. Bu günün asıl gayesi, âlemlere rahmet olarak gönderilen Resûlullah'ın (sav) hayatını, örnekliğini, davet ve irşad mücadelesini kavrayıp örnek almaktır. Resûlullah (sav) ve Ashabının (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) ümmete bıraktığı en değerli mirasın dava ruhu ve davetçi bilinci olduğunu idrak etmektir. Böylece onların yolunu yol edinip onların yüce dava uğrunda ödedikleri bedelleri ödemeye hazır hale gelmektir. Mevlid-i Nebi, sadece anmak hatırlamak değil, anlamak, yaşamak ve anlatıp yaşatmak için harekete geçmektir. Mevlid-i Nebi, yanı zamanda bir sorgulama, bir muhasebe, bir silkiniş günüdür.

Malumdur ki, Resûlullah (sav) ve ashabı, İslam’ın yeryüzünde var olması ve kıyamete kadar dimdik ayakta kalması için ağır bedeller ödediler. Çile ve işkencelere sabrettiler, açlığa yokluğa dayandılar, boykotlara göğüs gerdiler, deve, at, merkep sırtında kıtalar ötesine seferler yaptılar ve derken gerektiğinde dava uğrunda canlarını feda ettiler. Evet, onlar böylesine sadakatle görevlerini yaptılar, emaneti taşıdılar, davalarını en zor şartlarda bile terk etmediler. Bugün bizlerin elinde dimdik duran bu din, onların çilesi ve fedakârlığının bir sonucudur.

Yani Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve ashabı, bu dini bize ulaştırmak........

© Milat