Çağın vicdanı
Çağımızın vicdanı var mı? Bilmiyorum, soralım. İki gün önce Anadolu Ajansı haberi verdi: “İsrail’in 64 gündür insani yardımı engellediği Gazze’de 5 yaş altı en az 3 bin 500 çocuk açlıktan hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya; bölgede açlıktan ölenlerin sayısı ise 57’ye ulaştı.” Bu haberi okurken İsrail’e hıncımız artıyor mu, Siyonistlere öfkemiz kabarıyor mu? Katilleri lanetliyor muyuz? Yoksa haberi okuduktan sonra unutup gidiyor muyuz? Kendi çocuğumuz veya torunumuz bir gün aç kalsa kıyameti koparırız. Ya Gazze’deki yavrularımızın feryatları! Hepimiz büyük bir imtihanla sınanıyoruz.
Çağımızın Neronları yeni karar almış: Mahvettikleri Gazze’nin tamamını yok edeceklermiş. Alçak İsrail terör örgütüne karşı olmayanların insanlığından şüphe ederim. Zira bu insanlık düşmanları, çalıyorlar, çırpıyorlar, katlediyorlar. Bunu da pervasızca ve küstahça yapıyorlar. Bu iğrenç mahlûkları destekleyenlere insan denir mi? Ya İslam âleminin hâli? Müslüman kardeşine zulüm yapılırken sesini çıkarmayanlara ‘mümin’ denir mi? Hani “Müminler kardeş”ti.Kardeşi boğazlanırken keyif çatanlar hesap vermeyeceklerini mi sanıyor?
Şehirlerimizin kıymetini bilmeliyiz. Taşın toprağın değerini unutamayız. Yer altı zenginliklerimizi, abide şahsiyetlerimizi, kültürel varlıklarını unutmamalıyız. Eli kalem tutanlar, memleketlerini yazmalı, yaşadıkları köyleri, kasabaları, şehirleri anlatmalı, camilerini, sebillerini, çeşmelerini, medreselerini, çarşılarını dile getirmelidir.
Şehir kitapları çoğalıyor. Bu şuurun uyanması sevindirici. İhsan Köse Anılarda Kalan Bir Köy Yakacık kitabını kaleme almış. Yıllar önce Mahmut Yesari’ninYakacık Mektupları’nı okumuştum. O kitabı hiç unutmadım. Şimdi de Yakacık........
© Milat
