menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Azgın İsrail’e Karşı Türk Kürt Arap Kardeşliği

28 0
20.07.2025

Dünyanın başına bela olan ve azgınca saldırılarını sürdüren İsrail’i durduracak tek gücün, Türk-Kürt-Arap kardeşliği olduğu kesinleşiyor.

Her şey gözümüzün önünde cereyan ediyor. Vahşeti, dehşeti ve terörü bütün dünya hayretle ve ibretle seyrediyor. İsrail terör örgütü, İpini koparmış azgın bir boğa gibi her yere saldırıyor. Dur durak bilmiyor. Filistinlilerin en güzel şehirlerinden Gazze’yi yerle bir eden, neredeyse vurmadığı bina bırakmayan bu gözü dönmüş hırsız ve katil çete, Lübnan ve İran’dan sonra şimdi de Suriye’ye hücumlarını sıklaştırıyor. Amaç belli. Çevresinde güçlü, istikrarlı bir İslam devleti istemiyor. Milletine ihanet eden ve katliamlar yapan Esat’ın alçakça firarından sonra Suriye, büyük ölçüde Türkiye’nin teşvikleri, yönlendirmesi ve desteğiyle istikrarına kavuşuyor. Ama gözü, eli ve bütün vücudu kanlı olan İsrail, buna tahammül edemiyor. Kuzeyinde düzenini kuran, dünya ile iletişime geçmiş bir Suriye Devleti istemiyor. Dilediği zaman topraklarını işgal edebileceği Filistin, Lübnan ve Ürdün gibi zayıf devletlerden hoşlanıyor.

Şüphesiz Siyonist İsrail’in hedefi ve emeli, tahmin ettiğimizden de korkunç. Hiç kimse bu azgınların bulundukları topraklarla yetineceğini sanmasın. Bunların “arz-ı mev’ud” (vadedilmiş topraklar) diye sapık bir inanışları var. Ve Lübnan’ı, Suriye’yi, Irak’ı hatta Türkiye’nin Güneydoğu bölgesini kendi hakları ve gelecekteki toprakları görürler. Peki bu şeytani güce kim karşı koyabilir? Basit kınamalardan öteye gidemeyen Birleşmiş Milletler mi? Tavrını hiçbir zaman net olarak ortaya koyamayan Avrupa ülkeler imi? Yoksa “tavşana kaç tazıya tut” ahlaksızlığını sürekli tekrarlayan, aslında İsrail’in hamiliğinden de hiç vazgeçmeyen, bundan sonra da vazgeçmeyecek olan emperyalist ABD mi? Televizyondaki uzman yorumculara bakıyorum çok doğru sözler söylüyorlar. Birisi şöyle dedi: “Bir türlü anlayamadık, ABD mi İsrail’i yönlendiriyor yoksa İsrail mi ABD’yi kullanıyor?” Aslında ikisi de doğru. ABD’nin Ortadoğu’da, İslam ülkelerine hâkim olabilmek için bir ileri karakola ihtiyacı vardı. İsrail bu rolü üstlendi. Siyonist Yahudiler de güçlü lobileriyle ABD’yi etkiliyor ve koca ülkeyi kendi amaçları doğrultusunda yönlendiriyor, hatta açıkça ve alçakça kullanıyor. Dünyanın diğer büyük devletlerinden Hindistan İsrail’i desteklerken Çin ve Rusya şimdilik suya sabuna dokunmuyor, çekimser kalıyor. Dünyanın bu hâlinden cesaret alan katil ve hırsız İsrail, katliamlarını her geçen gün fütursuzca ve küstahça sürdürüyor.

PEKİ ÇARE NE?

O zaman tek çare İsrail’in işgal ettiği toprakların yakınında, çevresinde bulunan milletlerin sahip olduğu ülkelerin birlik ve beraberlik ruhu içinde olmaları, güçlerini birleştirmeleri. Öncelikle bazı idraksiz ve art niyetli çevreleri rahatsız eden ama aslında başka kurtuluş yolumuzun da gözükmediği “Türk-Kürt-Arap Kardeşiği”ni bir an önce tesis etmek mecburiyetindeyiz. Hatta buna İran’daki Müslüman Acem kardeşlerimizi de dâhil etmeliyiz.

Şüphesiz Pakistan, Endonezya, Azerbaycan ve diğer Türk ülkeleriyle İslam beldelerini de ilave etmeliyiz. Esasen bu, geçmişten beri bütün mütefekkirlerimizin, âlimlerimizin, yazar ve şairlerimizin eserlerinde dillendirdiği “İttihad-ı İslam” mefkûresi yani “İslam Birliği” fikriyatıdır. Şayet bu birlik ve beraberlik ruhuna erişemezsek Arkasına ABD’yi ve Avrupa’nın güçlü ülkelerini alan İsrail, tek tek çevresindeki İslam ülkelerini bölüp yutmaya başlayacak. Allah korusun bu da bütün dünya için bilhassa Müslümanlar için felaket olur. O zaman tek çözüm ve tek çare ortada! Batıya yaslanmadan, ABD’den medet beklemeden,........

© Milat