menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dinimizde “vahdet”in önemi- 6

17 0
15.06.2025

“Vahdet”i yani toplumsal birlik ve beraberliği sağlamanın temel şartlarından biri de hiç şüphe yok ki, “adalet”tir. Yüce dinimiz İslâm, getirdiği mutlak “adalet” ilkesiyle; dilleri, renkleri, coğrafyaları, mezhep ve meşrepleri farklı milyarlarca insanı, aynı inanç ve itikad etrafında birleştirip kardeş yapmıştır.

İslâm dini; Müslümanlar arasından hiçbir insana, hiçbir kesime ve hiçbir sosyal gruba üstünlük tanımayan prensibiyle bütün beşerî hukuk sistemlerinin gerçekleşmesini imkânsız gördüğü mutlak “adâlet”i gerçekleştirmiştir. Çünkü İslâm; insan olma noktasında bütün insanları eşit sayıp, kimsenin kimseye üstünlüğünü asla kabul etmez.

Dinimizin mutlak “adalet” ilkesi uygulanmadan ne fenalıkların önü alınabilir ne de toplumsal emniyet ve asayiş sağlanabilir. Dinimizin emrettiği ve herkesi kucaklayan mutlak “adalet” uygulaması, toplumsal “vahdet”e ve fertlerin birbirleriyle kaynaşmasına vesile olur. Haksızlık ve “adalet”sizlik ise; huzursuzluğa, tefrikaya ve içtimaî çözülmeye sebep olur. Çünkü hiçbir kimse, hakkının bir başkası tarafından çiğnenmesinden memnun olmaz. Kuran-ı kerimde, “adalet”ten yoksun olan kişi ile âdil olan kimse, bir misalle şöyle mukayese edilmektedir: “Allah bir de şu temsili getiriyor; iki kişi var. Birisi dilsiz, hiçbir şey becermez, efendisine sadece bir yüktür. Ne tarafa gönderirse hiçbir işe yaramaz! Şimdi hiç bu zavallı ile, hakkı hakikati bilen, adaleti dile........

© Milat