menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Biz bize yeteriz

34 0
03.07.2025

Kelimelerin bir anavatanı vardır. O vatandan koparıldığında boynu bükük kalırlar. Hepimiz bunu hissederiz. Bütün dilleri konuşsanız bile bazı hisleri kendi dilinizden başka bir dilde tam olarak anlatamazsınız. Bir yabancıya “gönül” kelimesini saatlerce açıklayabilirsiniz; “hasret”in sadece özlemek değil, içinde hem acıyı hem umudu barındıran o derin sızı olduğunu anlatmaya çalışabilirsiniz. Ama nafile. Onun içine sığan o koca alemi asla tam olarak aktaramazsınız. Bu bir zayıflık mıdır? Aksine. Bu, bir medeniyetin kendine has mührü, derinliğinin en açık ispatıdır. Bir kültürün zenginliği, başka dillerde tam karşılığı olmayan kelimelerinin sayısıyla ölçülür. Peki, kendi hazinesinden habersiz olup da başkasının parıltısına aldanan bir zihniyet nasıl ortaya çıkar?

Yakın tarihimizde, bu topraklara ait olan her şeye bir utanç lekesi gibi bakanlar oldu. Kendi müziğinden, kendi mimarisinden, kendi kelimelerinden utanan ve Batı’dan gelen her şeyi sorgusuzca üstün kabul eden bir zihniyet türedi. Bu, bir milletin ruhuna zerk edilmiş en tehlikeli zehirdi. Bu........

© Milat