Bürokrasi sorunu
Bürokrasi, devlet kurumlarında çalışan üst düzey yöneticiler topluluğu olarak açıklanmakta. Mecazi anlamda devlet kurumlarında kırtasiye işlerini öne sürerek işlemleri zorlaştırma (kırtasiyecilik) anlamındadır (TDK). Kamu sistemimizde bir bürokrasi sorunu vardır.
Son yazımlarımda üniversite yöneticilik pozisyonların toplam akademisyen sayısında oranına dikkat çekmiştim. İncelememizi profesör ünvanlı akademik yöneticiler ve idari bürokrasi için sürdürelim.
Rektör ve rektör yardımcıları (820 yönetici kadrosu) ile dekan ve dekan yardımcısı (6.189) gibi yönetim görevlerinin tamamına yakınının (yani 7.000 kadro) profesörler tarafında deruhte edildiği düşünülürse 39.506 profesörün ,0’i yönetici olarak görev yapmaktadır. Yüksekokul (358), MYO (1.052), enstitü (595) müdürlüklerinin de (toplam: 2.005) çoğunluğu profesör unvanına sahip akademisyenlerce yürütüldüğünü dikkate alırsak rektör, dekan ve yardımcısı ve müdür olarak görev yapan (9.000) profesör oranı $,0’e yükselecektir.
Bu oran yüksektir. Yükseköğretimde ciddi oranda bir akademik bürokrasi vardır. Bu bürokratik yapıya ek olarak üniversitelerde idari (memur) yöneticilerin de mutlaka yeniden değerlendirilmesi gerekir.
Memurlar
Devlet üniversitelerinin yönetiminde genel sekreter ve yardımcıları, daire başkanlıkları (8 adet) ile fakülte ve yüksekokul sekreterlerinden oluşan akademisyen olmayan (memur)........
© Milat
