Epstein ve Siyonizmin şantaj silahı
Son günlerde sosyal medyada ve kamuoyunda Elon Musk ile Donald Trump arasında artan gerilim, sadece iki isim arasındaki çekişmeyle sınırlı kalmadı. Musk’ın mali yasa tasarısına yönelik eleştirileri Trump tarafından sert bir dille yanıtlandı. Trump, Musk’ı örtülü bir şekilde tehdit etti. Musk da bu sürtüşme üzerinden Epstein dosyalarını yeniden gündeme getirdi.
Son yılların en karanlık dosyalarından biri olan Jeffrey Epstein vakası, sıradan bir cinsel istismar skandalı olarak ele alınamayacak kadar derin… Epstein'ın adı, dünya çapında etkili yüzlerce siyasi, ticari, akademik ve kültürel figürle birlikte anılıyor. Fakat daha da önemlisi, bu kirli bağlantılar ağının, bireysel sapkınlıkların ötesinde, organize ve stratejik hedefler taşıyan bir istihbarat operasyonunun parçası olduğuna dair giderek güçlenen kanıtlar ve tanıklıklar mevcut. Epstein’ın hayatına dair hemen her detay, kişisel sapkınlığından çok, sistematik bir küresel projenin izlerini taşıyor.
Donald Trump ile Epstein arasındaki ilişki ise hâlâ muğlaklığını koruyor. 1990'lı yıllarda aynı sosyal çevrelerde bulundukları, birlikte partilere katıldıkları ve hatta birbirlerine komşu oldukları biliniyor. Epstein 2017’de verdiği bir röportajda Trump için "en yakın arkadaşıyım" derken, Trump 2019’da bu dostluğu reddetmiş, Epstein'ın hayranı olmadığını ve onunla 15 yıldır görüşmediğini söylemişti. Hatta Epstein’ı golf tesislerinden men ettiğini iddia etmişti. Bu çelişkili ifadeler, Trump’ın isminin Epstein belgelerinde geçip geçmediği sorusunu daha da önemli hale getiriyor.
Epstein’ın isminin karıştığı Virginia Giuffre davası, onun suç ağının en açık ifşası........
© Milat
