Songül Özel’in Yitik romanı üzerine
Kabrimde kendimi görmeden enseledim
Canım ten ülkesinde şerha şerha yatmakta
Erbain/ Songül Özel
“Herkesin bir yitiği vardır elbet. Kimi sevdiklerini kimi özlemlerini kimi de hayallerini yitirmiştir bu âlemde.”
Bu satırlar şair/yazar Songül Özel’in Yitik romanın tanıtım bülteninden alındı.
Yitik romanı, 2024 yılında Çıra Yayın Grubu'na ait olan Bengisu Yayınları'ndan çıkmış, 104 sayfalık bir romandır. Aslında hacminin küçük oluşu nedeniyle "novella" demek daha doğru olur.
Romanın başkahramanı Abdullah, kendi hâlinde bir marangoz atölyesinde kalfa olarak çalışan bir kişidir. Evli, okula giden iki ikiz çocuğu olan ve bu sorumluluğuna ilaveten yatalak babasına da bakmak zorunda olan Abdullah, kıt kanaat geçinse de huzurlu bir hayatı vardır. Ustası Mehmet Usta da ona çok iyi davranır ve adeta kendi evladı gibi sahip çıkar. Zira Mehmet Usta, Abdullah'ın babasının arkadaşıdır.
Bir gün pazara giden Abdullah, orada bir satıcının malını satmak için sarf ettiği akla hayale gelmeyen sözler karşısında adeta büyülenir ve adamın tezgâhında duraklar. Adama, bu kadar iyi nasıl konuştuğunu sorar. Adam da malını satmak için bunu yapmak zorunda olduğunu söyler. Sonra da ona "Seni çok sevdim. Bu tezgâhtan ne alırsan sana bedava, istediğini al." der. Abdullah şaşırır. Adamın ısrarları üzerine bir takım elbise alır. Adam gerçekten ondan para almaz ve hatta "Haftaya tekrar gel. Çok güzel mallar getireceğim. Sana yine ne istersen bedava vereceğim çünkü ben seni çok sevdim." der ve ekler: "Ben senin bir dostunum, hem de sana, senden daha yakın bir dostum."
Ertesi hafta Abdullah yine pazara gider ve adamı bulur. Adamın adını bu ikinci buluşmada öğrenir: Ferit. Ferit bu defa onu evine davet eder. Abdullah adamı kıramaz ve evine giderler. Beraber yemek yerler ve sohbet ederler. Daha sonra Ferit onu kız kardeşi Canan ile tanıştırır. Abdullah daha ilk görüşmede kadına tutulur. Evli olmasına rağmen onu düşünmeden edemez.
Birkaç gün sonra dayanamayan Abdullah, iş........
© Milat
