menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Delinin Zoru

35 0
20.07.2025

Meczuplar tekkesinin son şeyhinden şu sözü işitmiştim: “Akıl insanı terk ederse insan deli olur; insan aklı terk ederse insan meczup olurmuş.”

Bu veciz söz iki ayrı hâlet-i ruhiyeye temas eder: Birincisinde kaderî bir terk ediliş; aklın insandan kaçışı, bir anlamda ilahî bir sınamadır. İkincisinde ise iradî bir yol ayrımı vardır: İnsan, aklı bilerek terk eder, başka bir âleme doğru göçer. Meczubiyet budur. Akıl burada artık bir araç olmaktan çıkar, engel olmaya başlar.

Zira delilik ile velilik arasında incecik bir perde vardır. Bu perde, aklın terazisinde sarkaç gibi gidip gelen kalp terazisidir. Deliler, çoğu zaman akıl cephesinde çarpışan öncü birlikler gibidir. Onlar için akıl bir siper değil, bir zincirdir. Zinciri kıran deli olur; onu dönüştüren ise velidir.

Veliler, gelen her fikir dalgasını süzer, hakikat terazisinde tartar, ruh köprüsünü inşa eder. Oysa deli, suyu çoktan geçmiştir. O, aklı çoktan ardında bırakmış, bilinçaltının derin sularında yüzmeye başlamıştır. Ancak ne gariptir ki, bazen o derin sular hakikatin berraklığına daha yakındır. Meczup, bu iki hâl arasında salınan, ilahi aşkın rüzgârında savrulan bir hâl ehli olarak belirir.

Deliler, beklentiye karşı dik,........

© Milat