Ah Yalan Dünyaya Zeyl
Gazze’de acılar dinmiyor. Ne olur beni atın şu yalan dünyadan, demişti meçhul şair. Gazze’de yıkıntılar arasında parçalanmış cesetler arasında haykırıyordu. Meçhul şairin vaveylasına Neşet Usta ses veriyor. “Ah Yalan Dünya” diyerek sazını eline alıyor. Söylüyor sözünü, sözlerini. Tâ ki ulu çınarlar dinlesin bu acı sesin yürek sızlatan hikâyesini.
Ah ki ne ah! Neşet Ertaş Usta keşke yaşasaydı diyorum. Düşümün kahramanı olur muydu, diyorum. Gazze’nin, Filistin’in ağıdını yakabilir miydi yanık sesiyle? Gazze’nin kanlı toprağında, Refah’ın yetim sokaklarında, kanla kirlenmiş evrakların ülkesi Filistin’de yanık yanık içli içli türküler söyler miydi ölülerin ardından. Orada ölen her ölünün şehadeti bizi bağlıyor. Ölenlerin gözü arkada kalıyor. Neşet Usta ağlasa da bağlaması ağlasa da ölülerin gözü açık gidiyor. Yorgun ve argın gidiyorlar bu dünyadan.
Bu yüzden midir ki Neşet Usta da bu dünyadan göçtüğü zaman “Bana Öldü Demeyin! Yoruldu, Gitti........
© Milat
