Toprağın Lanetlediği Estetik Aptallığı
Son zamanlarda sizlerin de dikkatini çekti mi bilmiyorum ama, İstanbul’un her semtinde, varoşundan high sosyete semtlerine kadar adım başı botokslu, estetikli kadınlara erkeklere çarpıyorsunuz. Bu ne rezillik böyle?
İnsanlık, aklını estetik kliniklerinin şırıngalarına kaptırmış, kendini yeniden yoğuruyor. Botoks mu dediniz? Alın size kalça, yanak, dudak, kaş, ne bulursanız! Erkekler mi? Onlar da bu kepazeliğin içinde. Kasları plastik, kalçaları silikon, kaşları iğneli. Sanki insan değil, birer Bio-robot! Mezara girdiğinde toprak seni ayrıştırmayacak, ey zavallı, çünkü sen zaten yarı sentetik bir ucubeye döndün! Bu ne iğrenç bir sevda, bu ne aşağılık bir estetik çılgınlığı! Estetik şirketleri, sizin ruhunuzu emerken cüzdanınızı da boşaltıyor, farkında mısınız?
Bir vakitler insan, aynaya bakar, “Bu benim, neyse ne!” derdi. Şimdi? Aynaya bakıp, “Bu ne iğrenç surat, hemen bıçak altına!” diye feryat ediyor. Estetik, güzellik değil, bir statü kibrine dönüştü. Kadın, erkek, genç, yaşlı, hepsi bu iğrenç oyunun piyonu.
Bu kepazelik nereden çıktı? Birincisi, şu lanet olası sosyal medya. Instagram, TikTok, X, hepsi birer ayna, ama yalan ayna. Filtrelerle yaşayan, üç kelimeyi bir araya........
© Milat
