AFGANİSTAN VE PAKİSTAN: LANETLİ MİRAS: DURAND HATTI
KANAYAN BİR YARA VE ÇÖZÜM ARAYIŞI
Bu gerginlik, İngiliz sömürgeciliğinin bıraktığı zehirli bir miras olan DurandHattı’ndan, Pakistan’ın hegemonik emellerine ve Taliban’ın tartışmalı politikalarına kadar uzanan karmaşık bir tablo sunuyor. Her iki taraf da Müslüman kardeşlik söylemine rağmen, birbirine karşı hatalar zinciri oluşturmuş, bölgesel barışı dinamitleyen bir kan davasına sürüklenmiştir.
Pakistan ve Afganistan arasındaki gerginliğin kökeni, 19. yüzyılın sömürgeci entrikalarına dayanır. 1893’te İngilizler, Afganistan ile Hindistan arasındaki sınırı belirlemek için DurandHattı’nı çizdi. Bu hat, etnik ve kültürel bağları hiçe sayarak, Peştun ve Beluç topluluklarını böldü. Pakistan’ın başkenti İslamabad’a sadece 34 kilometre mesafede olan bu topraklar, tarihsel olarak Afganistan’a aitti. Ancak İngilizler, bu bölgeleri 99 yıllığına “kiralık” statüyle Pakistan’a devretti; tıpkı Hong Kong’un Çin’e iade edilmesi gibi, 1990’larda bu toprakların Afganistan’a geri dönmesi gerekiyordu. Ne var ki, Amerikan işgali altında zayıflayan Afganistan, bu hakkını talep edemedi. Taliban, o dönemde gerilla mücadelesiyle meşguldü ve bu mesele geri plana itildi.
Durand Hattı, sadece bir sınır sorunu değil, aynı zamanda bir kimlik ve egemenlik krizidir. Pakistan, bu hattı kalıcı bir sınır olarak görürken, Afganistan, tarihi haklarını savunuyor. Bu anlaşmazlık, iki ülke arasındaki güveni zehirledi. İngiliz sömürgeciliğinin bu kirli mirası, bugün bile barışın önündeki en büyük engel. Her iki taraf da, bu tarihsel yarayı sağaltmak yerine, karşılıklı suçlamalarla ateşi körüklüyor.
PAKİSTAN’IN HATALARI: KİBİR VE HEGEMONYA
Pakistan’ın politikaları, gerginliğin ana tetikleyici kaynaklarından biri. Aşağıda, Pakistan’ın hatalarını sıralayalım:
Afganistan’ı Arka Bahçe Görme Hayali: Pakistan, Afganistan’ı kendi etki alanında bir “sembolik güç” olarak görüyor. Afganistan’ın bağımsız bir dış politika izlemesine tahammül edemiyor. Ancak Pakistan, ekonomik, askeri ya da tarihsel olarak böyle bir hegemonya kuracak kapasiteye sahip değil. Bu kibir, iki ülke arasındaki ilişkileri zehirliyor.
Müdahaleci Tutum: Pakistan, Afganistan’a yönelik müdahaleleri bir hak olarak görüyor, ancak kendi topraklarındaki ihlallere karşı çıkarken çifte standart sergiliyor. Afganistan’ın iç işlerine karışmak, Pakistan istihbarat servisi ISI’nin rutin bir pratiği haline geldi.
Ekonomik Kalkınmaya Engel: Pakistan, Afganistan’ın ekonomik gelişimini engellemek için transit ticaretini kısıtlıyor, sınır bölgelerinde malları geciktiriyor ve Durand Hattı’nda ihracatı zorlaştırıyor. Bu, Afganistan’ın kendi kendine yetme çabasını baltalıyor.
Toprak Bütünlüğüne Saygısızlık: Pakistan, Afganistan’ın toprak bütünlüğünü defalarca ihlal etti. Sınır bölgelerindeki toprak gaspı iddiaları, iki ülke arasındaki güveni yok etti.
İnsanlık Dışı Muamele: Afgan mültecilere yönelik aşağılama, hapis, sebepsiz yere başka ülkelere teslim etme gibi........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein