İstanbul’un Fethi
Çağ açıp çağ kapayan dedemiz Sultan Fatih’in İstanbul’u fethettiği tarihi, zulmün başlangıcı olarak gören habis bir kitle ile iç içe yaşıyoruz.
Bu kitle ile ilgili yazılanlar ve çizilenler için merhum üstadım Mehmet Şevket Eygi özel sohbetlerimizde şu ifadeleri kullanırdı.
“İsmi Ahmet Mehmet Ali Veli ama dönme, ermeni Rum ve kripto çok sayıda mühtedi ile birlikte yaşadığımızı unutmayın der ve yakın tarihin ürettiği sahte kahramanlardan bahsederdi.”
Osmanlı dedelerimizin küllerinden doğan genç Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yaşanılan ve yaşatılan zulümlerden bahsederken de sesini kısarak konuşur kodese tıkılmamak için dikkatli olunması gerektiğini söylerdi.
Gezi kalkışmasında Taksim meydanını işgal edenlerin zulüm 1453’te başladı zırvasına da malumun ilanı derdi.
O günden bugüne köprünün altından çok sular aktı. Eski Türkiye özlemcilerinin zerre kadar değişmediğini ve millet olandan bitenden haberdar ve her şeyin farkında olduğunu da söylerdi.
Gezici güruh bu talihsiz çıkışı ile fetih sürecinin şartlarına, cahillikleri nedeniyle yargılama hatasına düştüklerinin farkında olsalar bu pankartı asmazlardı.
Orta çağın siyasi ve sosyal koşulları, bugünden çok farklıydı. Fetih, dönemin şartlarına göre bu müthiş zaferi zulüm olarak görmek tarihsel bağlamdan........
© Milat
