Bir Âlimin Gözüyle Harran: Hafızanın Derinliklerine Yolculuk
Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi’nin Şanlıurfa programı kapsamında Harran’a gerçekleştirdiği ziyarette, heyete eşlik eden Dr. Muhammed Ekrem en-Nedvî’nin kaleme aldığı o derinlikli metin, Harran’ın kadim ruhunu yeniden hissettiren güçlü bir edebî nefes niteliği taşıyor. Asırlardır ilmin, hikmetin ve tefekkürün merkezi olan Harran’ı sadece bir coğrafya değil; bir medeniyet hafızası, zamanın içinden süzülerek günümüze ulaşan bir anlam taşıyıcısı olarak tasvir eden bu yazı, hüzünle yoğrulmuş bir hayranlığın, köklü bir mirasa duyulan saygının ve kültürümüzün derin katmanlarını hatırlatan bir inceliğin ifadesi. Dr. Nedvî, Harran’ı anlatırken adeta taşlara sinmiş nefesleri, göğe yükselen bilgeliği ve toprağın altında saklanan medeniyet tecrübesini kelimelere döküyor. Ben de bu değerli satırları, Arapça aslından tercüme ederek sizlerle paylaşmak; Harran’ın bu eşsiz tasvirine köşemden küçük de olsa bir katkı sunmak istedim.
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ey Harran!
Solmayan bir ihtişama açık duran bir kapı gibisin; entelektüel hararetin mirasını bağrına basan geniş bir göğüs gibisin. Sanki ilmin nefesleri, kimi zaman hafif bir fısıltı, kimi zaman da dünyanın gürültüsünü aşan bir hikmet sedası olarak mekânında dolaşıyor. Toprağın düşünüyormuş gibi; nefes aldıkça ilim veriyor, ışık saçıyor ve zamana asla eskimeyen bir mesaj yayıyorsun.
Ey Harran!
Sen yalnızca bir ders kitabında geçen kuru bir isim misin?
Hâşâ!
Sen bir ümmetin hafızası, asırların mirası, toprağından geçen hikmet sahiplerinin zamana silinmez bir mühür vurduğu bir hazinesin. Sen, Arap aklının beşiği oldun; kucağında daha olgunlaşmış, varlığın sırlarına daha uyanık bir zihin yetişti—sanki senden çıkarken zamanın berraklığının verdiği bir olgunluğu kuşanmış gibiydi.
Sen, üstü örtülmeyi reddeden bir........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein