Ruşen Çakır, “Kayyumlar CHP realitesini ne zaman tanıyacak?” başlıklı yayınında CHP içinde devam eden güç mücadelesini ve mevcut yönetimi zayıflatmaya yönelik dışarıdan ve içeriden gelen direniş çabalarını yorumladı. Çakır, bu çabaların iktidar tarafından desteklenmesine rağmen ters teptiğini ve yeni CHP yönetimini güçlendirdiğini vurguladı.

“Kayyumlar CHP realitesini ne zaman tanıyacak?” başlıklı yayınında Ruşen Çakır, CHP İstanbul Olağanüstü İl Kongresi’ni örnek göstererek, kayyumların, CHP yönetimini kabul etmeme yönündeki direncinin farklı bir boyutunu ortaya koyduğunu söyledi.

Çakır, Özgür Çelik ve CHP’lilerle konuşmasını aktardı:

“Özgür Çelik’le ve başka CHP’lilerle konuştum, ne olacak, yapabilecek misiniz diye. Bana çok net bir şekilde şunu söylediler, ‘Delegelerin yarıdan bir fazlası eğer burada mevcutsa kongre açılır ve açıldıktan sonra kongre kesinlikle iptal edilemez.’ Ve sonra da CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yeterli çoğunluğun olduğunu söyleyerek ‘Kongre açılmıştır’ dedi. Sonra bir baktık ki CHP’nin İstanbul’daki bir önceki kongresinin iptali için başvuranlar ve 45. Asliye Hukuk’tan o tedbir kararını alanların avukatı Cevahir Kılıç, icra heyetiyle birlikte gelip kapıda bu kongreyi yapamazsınız diyorlar ve kongreyi iptal etmeye çalışıyorlar. İptal ettirirlerse ellerine ne geçecek? Açıkçası kestirmek mümkün değil.”

Ruşen Çakır, bu yaşananların CHP’ye yaradığını söyledi, “Bir yerden sonra kimse CHP içi kavga vs. diye bakmıyor artık. Ne diye düşünülüyor? Devlet, iktidar, yargı eliyle CHP içerisindeki birtakım kişileri de yanına katarak, işbirlikçi yaparak CHP’yi zora sokmaya çalışıyor. Ama olmadı işte” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yenilgiyi kabul etmediğini belirten Çakır, “Bir şekilde göreve hazır olduğu mesajları vererek Kılıçdaroğlu’nun etkisi her geçen gün azaldı. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın birçok isim var, milletvekili, yönetici vs. Kongre sürecinde birlikte olduklarını biliyorum ama sonra çok net bir şekilde koptular ve koptuklarını alenen gösterdiler. Hâlâ tabii ki Kılıçdaroğlu’yla beraber olan milletvekilleri var. Ama kıyaslanamayacak ölçüde azlar, giderek eriyorlar” diye konuştu.

Ruşen Çakır sözlerine şöyle devam etti:

“Çünkü burada yanlış bir şey yaptılar baştan itibaren: Parti içerisindeki tartışmayı, iktidarı arkalarına alarak yapmaya çalıştılar ve sonuçta öyle bir şey oldu ki, 31 Mart seçimlerinden zaferle çıkan ve çok güçlenen CHP, 19 Mart darbesinin ardından yine güçlenerek çıktı. Bir de üstüne parti içerisindeki kişilerin iktidarla birlikte yapmaya çalıştıkları ve ona gösterdiği direnç, sonuçta çok şaşırtıcı. Bütün bu badireleri CHP atlattı ve atlattıkça daha da güçlendi. Kendisine yönelik saldırıları yapanlar ya da bu saldırıya dahil olanlar etkisini kaybetti.”

Yayına hazırlayan: Gülden Özdemir

Merhaba, iyi günler, iyi sabahlar. Geçenlerde bir yayın yaptım ve dedim ki, ‘‘İktidar da CHP realitesini tanımanın eşiğinde.’’ Eşiğinde dedim ama yine de bir belirsizlik olduğunu vurgulamıştım. Erdoğan’ın kolay kolay pes etmeme ihtimalinden de bahsetmiştim. Dün yaşadıklarımız, İstanbul’da özellikle yaşadıklarımız, sorunun bir başka boyutuna dikkat çekti. O da kayyumların hâlâ CHP realitesini kabul etmemeye çalışmaları, bir direnç göstermeleri.

Dün kongreye ben de gittim. Arkadaşımız Göksel’le birlikte gittik. Normalde şöyle bir şey olması bekleniyor: Tek adaylı bir kongre, CHP bunu mecburen yapıyor, işte Özgür Çelik aday olacak, delegeler oy verecek. Olacak bitecek. 11.00’de başlaması söz konusuydu. Herhâlde 13.00’e kadar bitecek bir kongre izleriz diye düşündük. Fakat biz salona girdikten kısa bir süre sonra bir bilgi geldi. Orada da İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin daha önce aldığı tedbir kararı gereğince bu kongrenin yapılmaması gerektiğini söylüyor. Ve bunu kime söylüyor? Sarıyer İlçe Seçim Kuruluna ve İstanbul Valiliğine. Beşiktaş’ta Süleyman Seba Kültür Merkezi’nde toplanıyordu kongre. Zaten oraya giriş acayip, karışık bir yer ve çok sayıda polis vardı. Zaten CHP’nin etrafında artık hep böyle çok sayıda polis var, onu biliyoruz. Ama polisler gergin........

© Medyascope