“Tüm faaliyetler denetlenebilir olmalıdır”: Gülen’in 7 yıl önce buruşturup attığı 30 maddelik “şeffaflık” bildirgesi (TAM METİN)
“Şeffaflık” Fethullahçılık (kendi tabirleriyle “Hizmet hareketi”) için hep en ciddi eleştiri konusu olmuştur. Yıllar boyu bu hareketi eleştirenlerin sıklıkla öne çıkarttığı “şeffaflıktan uzak olma” eleştirisini grubun önde gelen isimleri bazen “asılsız” olarak tanımlamış, bazen “Türkiye’nin bu koşullarında nasıl şeffaf olabiliriz?” ya da “kim şeffaf ki biz de olalım?” gibi karşı sorularla geçiştirilmeye çalışılmıştır.
Ama Erdoğan iktidarıyla yürütülen savaş ve özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle birlikte örgütte yaşanan büyük yıkım ve altüst oluş şeffaflık konusunu da içeride ana gündem maddelerinden biri yaptı. Bu bağlamda 8-9 Aralık 2018’de Avrupa’nın değişik kentlerinden 60 kişi Almanya’da bir araya gelip “Avrupa’da Yeni Arayışlar Toplantısı”nın ilkini “Şeffafiyet” başlığıyla düzenledi.
Burada ortaklaşa hazırlanan 30 maddelik bildirge şu aşırı saygılı ifadelerle Fethullah Gülen’e iletildi:
“Minnet ve saygılarımızı arz ile; Hizmet’in her kademede ciddi tazyik ve tehacüm altında bulunduğu bu zor günlerde Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen Hizmet gönüllüleri olarak 2 günlük bir toplantı sonrasında; geleceğe olan ümit ve inancımızı yenilemiş olarak; fikri ve itikadi olarak düşünce dünyamızı borçlu olduğumuz zat-ı alinizi minnet duygularımızla anıyor, bu mihnet döneminde harici saldırıların yanında dahili bir kısım talihsiz itale-i kelamı nazarı dikkate almamanızı arz ile, dua dairenize ilhak olma talebimizi iletiyoruz.”
Peki Gülen’in buna cevabı ne oldu? Kendisi de bu hareket kökenli olan gazeteci Ahmet Dönmez “Kimse kızmasın kendimi anlatıyorum” başlıklı video dizisinin üçüncüsünde şöyle anlatıyor:
“Organizasyon heyetinden birileri bu bildiriyi Fethullah Gülen’e götürme ile görevlendirilmişti. Onlardan bir tanesi de Erkam Tufan Aytav’dı ve kendisiyle de aynı şehirde yaşadığımız için o zaman Stockholm’de merakla bekliyorum. Sunacaklar ve sonuç ne olacak? Gittiler, döndüler. Erkam abiye sordum, Erkam Tufan Bey’e, ‘Ne oldu?’ diye. Cevap şu: ‘Çok kötü karşıladı’ dedi. ‘Hocaefendi beklediğimden çok daha sert, olumsuz bir reaksiyon verdi’ dedi. ‘Ne oldu?’ ‘Bildiriyi tamamlayamadım bile’ dedi. Okumayı orada madde madde okumaya başlıyor, daha 10. maddede falan, ‘kesti attı’ dedi. ‘Daha 10. maddeye gelmiştim, kesti attı’ dedi. ‘Çok sert bir tepki verdi’ dedi tabiri caizse. O yüzden bu ifadeyi kullandım birkaç yayında: ‘Buruşturup bildiriyi çöpe attı.’ Sonra ne oldu? O Yeni Arayışlar İnisiyatifi söz verdiği gibi bizi bilgilendirdi mi? Bizi bilgilendirmedi. Yani ‘Bu Hocaefendi’ye sunuldu, Hocaefendi şöyle bir tepki verdi veya şöyle bir cevap verdi’ denilmedi. Hiç, sanki böyle bir şey olmamış gibi kulağının üstüne yatıldı. Yeni toplantı olacaktı değil mi? Oldu mu? Olmadı. Ne oldu o Yeni Arayışlar İnisiyatifi’ne? Kadük kaldı, dağıldı. Bir daha da yeni arayış falan olmadı.”
Fethullahçı hareket içinden 60 akademisyen, gazeteci, iş insanı ve yönetici 60........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein