menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ozan Avunduk yazdı: Beyrut-Paris ilişkileri ve ateşkes-çatışma kıskacında Lübnan

14 0
27.01.2025

Ozan Avunduk, bu haftaki yazısında İsrail’in Gazze ve Hizbullah operasyonları sonrasında Lübnan’ın içine sürüklendiği derin istikrarsızlıktan kurtulması, bölgede nihai ateşkes ve çatışma çözümü sağlanması için Beyrut-Paris ilişkilerinin nasıl yapılandırılması gerektiğini açıklıyor.

Eylül 2024’te İsrail’in Beyrut’a düzenlediği çağrı cihazı saldırılarından beri Fransa, Lübnan’ın istikrara kavuşması için teyakkuzda. Paris, 24 Ekim’de Lübnan ordusu ve halkına destek amacıyla düzenlenen uluslararası konferansa ev sahipliği yaparak, 1 milyar doların üzerinde fon toplanmasına aracılık etmişti. Bu fonun içinde yalnızca Fransa’nın payı, 100 milyon avro tutarında.

Fransa’nın Beyrut-Tel Aviv-Washington hattında yürüttüğü etkin diplomasi trafiğinin sonucunda, yalnızca İsrail ve Lübnan Hizbullah’ı arasında ateşkes imzalanmakla kalmayıp, iki yıldır cumhurbaşkanının belirlenemediği Lübnan’da yeni bir devlet lideri ve hükümet de göreve geldi.

Buna karşın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Lübnan’da dayanışma ve istikrar mesajları verdiği Beyrut seyahatinin üzerinden henüz bir hafta geçmişti ki İsrail, Lübnan’daki ateşkesin gereklerini öngörülen süre içinde yerine getirmeyeceğini açıkladı. Fransa’nın Amerika Birleşik Devletleri’yle öncülük ettiği ve 27 Kasım’da yürürlüğe giren İsrail-Hizbullah ateşkesi, 26 Ocak itibariyle İsrail askerlerinin Lübnan’dan çekilmesini öngörüyordu.

İsrailli yetkililerin Reuters’te yayımlanan açıklamaları üzerine gözler, ateşkesin hamisi iki devlete çevrildi. 20 Ocak’ta ABD’de başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump’ın, Joe Biden döneminde imzalanan ateşkesi sahiplenip sahiplenmeyeceği ve nasıl bir Ortadoğu siyaseti izleyeceği meçhul. Diğer yandan Macron, pazar sabahı, Lübnan’ın çiçeği burnunda cumhurbaşkanı General Joseph Aoun’la telefonda görüştü ve taraflara taahhütlerini yerine getirme çağrısı yaptı.

Doğu Akdeniz’in kalbinde yer alan Lübnan’ın Fransa için önemini 4 ana başlık altında derledim:

Fransa’nın Lübnan’la temasları her ne kadar sıklıkla 1920’lerdeki manda rejimine dayandırılsa da, iki ülke arasındaki siyasi bağların kökeni 19. yüzyıla uzanıyor. Lübnan’ın kadim topluluklarından Dürzilerle Katolik Maruniler arasındaki katliamlara varan çatışmalar, Napolyon önderliğindeki Fransa’nın 1860 yılında Lübnan Dağı’na sefer düzenlemesiyle........

© Medyascope