Müge İplikçi yazdı: Göğe uzanan kulede bir Prenses
21. yüzyılda, yerden kırk bir kat yüksekteki bir kulede
bir prensesle karşılaşmak…
O gün, Japonya İmparatorluk Ailesi’nin zarif ve bilge üyesi, Altes Prensesi Akiko Mikasa, İstanbul’un göğe uzanan İş Kuleleri’nde, yüzyıla yakın bir süredir dokunmakta olan insanî, kültürel ve bilimsel bir dostluğun, ailesine temas eden ve oradan yansıyan hikâyesini anlattı. “Prens Mikasa Ailesinde Üç Kuşak Arasındaki Güçlü Bağ: Türkiye Dostluğu” başlıklı konferanstaydık.
Karşımda döpiyesler içinde mini minnacık o kadını gördüğümde, o gri döpiyesin içindeki ruhu, taa 41. katta bulmuş olmaktan dolayı son derece şaşkındım. İstanbul ayaklarımızın altındaydı ve biz salondakiler, sakince, araya sakuraların, ay yıldızlı bir tişörtün, hatta tavuk göğsünün karıştığı Japonca bir masala tanıklık ettik. Kısacası, Japon prensesinin babası ve dedesinden aldığı mirası bu topraklara nasıl yansıttığının hikayesiydi bu; o mirasın onun zihnine, ruhuna ve elbette ki ellerine yansıyan izleri.
Prenses Akiko, sözlerine Türkiye’nin kendisi ve ailesi için taşıdığı derin anlamı vurgulayarak başladı:
“Türkiye bizim için çok özel. Dedem, babam ve ben… Üç kuşaktır taşıdığımız bu bağ, sadece bir aile hikâyesi değil. Japonya ile Türkiye arasında kurulmuş insanî, kültürel ve bilimsel bir köprü. Ben de bu kutsal sorumluluğu ailemden devraldım ve aynı dostluğu gelecek nesillere aktarmak için çalışmaya devam edeceğim.”
Prenses’in Türkiye ile ilk buluşması,........
© Medyascope
