Müge İplikçi yazdı | Edebiyatın tohumları: Bir yargıcın sözleri
Yıllar önce lisede Truman Capote’nin Çimen Türküsü adlı romanını okuyorduk. Sınıf hocamız romandaki bir yargıcın sarf ettiği şu cümleye özellikle dikkat çekmişti: “Law doesn’t admit the differences” (Kanun farklılıkları kabul etmez). Bu söz, hukukun tarafsız (ama soğuk) ve eşitlikçi (ama mesafeli) doğasını tanımlıyor; romandaki yaşlı yargıç, sıra dışı Dolly karakterine bu öğretiyi veriyordu. O gün ilk kez, hukukun yaşam içindeki işlevi üzerine bu kadar derin düşündük. En çok da Şule.
İşte bu “farklılıkları gözetmeyen adalet” fikrinden yola çıkarak, o güne kadar avukat, yargıç, savcı vb. olmayı hayal eden genç bir kız için (Şule) edebiyat, beklenmedik bir yol ayrımı anlamına gelecekti. Bu iç hesaplaşmasını sınıf hocasına açtığında aldığı cevap netti: “Katiyen hukukla ilgilenmeyeceksin. Yargıcı hatırla! Bak, orada ne diyordu?” Bu sert uyarı, onun hukuk hayalinden vazgeçip edebiyatın kollarına sığınmasına neden oldu.
Ancak edebiyatçı olmak onu toplumsal meselelerden uzaklaştırmadı; tam tersine, ülkesinde her geçen gün görünür hale gelen haksızlıklar onu bu konuları........
© Medyascope
