menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsmail Fatih Ceylan yazdı: Ev alacaksan tuğladan koca alacaksan molladan

56 6
26.07.2025

Son zamanlarda televizyon kanallarında gösterilen birkaç dizi nedeniyle tarikat ve cemaatler, yeniden gündeme geldi. Gerçi Türkiye’nin tarihi her zaman cemaat ve tarikatların “sürekli gündeme gelmesiyle” doludur ama bu sefer biraz farklı. Onları daha içeriden tanımaya çalışan, hayatın içinde gösteren, aslında onların da iyi-kötü yanları olduğu hissini veren diziler bunlar. Dizilerin “gizli amacı”, iki tarafı insanî bir noktada birleştirmek, ön yargılardan uzak kalmak, muhafazakâr ve seküler kesimin bir arada yaşadığını, yaşayabileceğini iki tarafa da anlatmak gibi görünüyor.

İşin içinde hem “seküler” hem de “muhafazakâr” taraflar olduğu ve “orta bir yol” tutturulduğu imajını verdiği için o diziler beklentinin üstünde ilgi gördü. İlk başta Kızılcık Şerbeti dizisi bu ivmeyi yakaladı. Bu dizi tarikat ve cemaatleri ele almasa da mütedeyyin muhafazakâr bir aileyle, seküler bir ailenin etrafında ördüğü olaylarla, “her iki kesimin bir ülke gerçeği olduğu” temasını işliyordu. Dizide verilen mesaja göre her iki kesimin dürüstü, her iki kesimin ahlâksızı vardı. İlginç olan bir tespit ise, gençler geçmişteki ön yargıları garip buluyor ve aldırmıyordu. Meselâ seküler ailenin küçük kızı Çimen, annesi Kıvılcım’ın başörtülülerden rahatsız oluşuna anlam veremiyor, hatta kızıyordu. “Açık kapalı olmak biz gençleri hiç ilgilendirmiyor, isteyen istediğini giyebilir kime ne?” diyordu. Sanırım dizinin izleyicilere vermek istediği mesaj buydu.

Ancak üç-beş bölüm bu mesaj doğrultusunda ilerleyen dizi çok geçmeden Müge Anlı-Esra Erol programları gibi oldu. Başlangıçta “laik, çağdaş, örtülülere tahammülsüz” Kıvılcım’ın büyük kızı Doğa gitti, zengin muhafazakâr bir ailenin oğlu Fatih’e âşık oldu ve annesinin onca karşı çıkmasına rağmen hamile kaldığı Fatih’le evlendi. Fatih’in ailesi de, hamilelik nedeniyle evliliği kabul etmek zorunda kaldı. Fatih’in babası Abdullah Bey ile annesi Pembe Hanım’ın, kendilerine hiç de uymayan, üstelik “dik kafalı ve laik” Doğa’ya tahammül etmesi, dünürleri Kıvılcım Hanım’ın ailesiyle arada çatışması veya bazen birbirlerine anlayışlı olmaya çalışmaları dizinin ana konusuydu.

Fakat, dizi birkaç bölüm daha sonra bir zamanların meşhur Dallas dizisine dönmeye başladı. Kızı muhafazakâr birine âşık oldu diye ortalığı ayağa kaldıran Kıvılcım Hanım, bula bula damadının muhafazakâr amcası Ömer’e âşık oldu ve onunla evlendi. Ömer’in eski karısı da Kıvılcım’ın eski kocasıyla evlenince, eşleri değiş tokuş yapmış oldular. Fatih’in örtülü ve tavizsiz ablası Nursema ise, Doğa’nın teyzesi Alev’in yanında çalışan ve geceleri barda şarkı söyleyen Umut’a âşık olup ailesinin karşı çıkmasına rağmen evlendi.

Asıl bombayı ise dizinin en modern karakteri olan hoppa Alev patlattı, o da gitti en muhafazakâr ve en yaşlı Abdullah Bey’e âşık oldu. Abdullah Bey kendisinden yirmi, belki otuz yaş küçük Alev’in aşkına başta tövbe estağfurullah diyerek epey direndi, hatta böyle bir şeyin olamayacağını söyleyerek kızı üzdü ama daha sonra o da Alev’e kapılmaktan kendini kurtaramadı. Evde, karısına ve çocuklarına Alev’i sevdiğini açıkladığı sahne, herhalde dizinin en çok izlendiği sahnedir. Ayılıp bayılan Pembe Hanım inadına kocasını boşamadı ama Doğa’nın havai teyzesi Alev, yeğeninin kayınpederi Abdullah Bey’den hamile kaldı.

Bu arada Abdullah Bey, dizide kalp krizi geçirmişti, o rolü oynayan Settar Tanrıöğen aynı günlerde gerçek hayatta da beyin ameliyatı geçirince, yerine Ahmet Mümtaz Taylan’ın canlandırdığı Abdullah Bey geldi. Önceki Abdullah Bey daha zayıf, daha kibar, daha nahif biriyken, yeni Abdullah Bey daha kilolu ve daha aksi, huysuz bir karakter olarak hasta odasından çıkınca, izleyiciler bayağı bir afalladı. O kadar zaman geçti, daha hâlâ alışamayanlar var. Çünkü Ahmet Mümtaz Taylan’a muhafazakâr aile babası rolü pek oturmuş görünmüyor. Her an rakı balık yapacakmış gibi bir havası var.

Bu arada büyük bir aşkla evlenen Fatih’le Doğa geçinemeyince çocukları olmasına rağmen boşandılar ama daha önce boşanmayı çok isteyen Doğa için Fatih bu sefer kıymete binmeye başladı. Ancak Pembe Hanım, oğluna hemen bir gelin adayı buldu. Fatih de yeni gelin adayı Görkem’i çok beğendi. Diğer yandan Ömer hastalığı nedeniyle üzülmesin diye........

© Medyascope