menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsa Hafalır yazdı – Geliyor gelmekte olan: Yapay zeka

13 1
21.07.2025

Bir süredir, yapay zekanın nasıl ve ne kadar hızlı değiştiğine dikkatle bakıyorum. Sadece kullanıcı deneyimlerini değil, bu teknolojiyi geliştirenlerin açıklamalarını da takip ediyorum. OpenAI, Google DeepMind, SSI Inc, Anthropic gibi merkezlerden gelen sesleri; Sam Altman, Ilya Sutskever, Eric Schmidt ve Yuval Harari gibi isimlerin görüşlerini dinliyorum. Mevcut yapay zeka, yalnızca gayet başarılı cevapları bize kolayca veren chatbot’lar değil ve yapay zeka ekosistemi, ne olduğunu biz fark edemeden, hayatımızın derinliklerine yerleşiyor. Dün sadece ChatGPT’den konuşurken, bugün onlarca başarılı rakiplerinden, daha da önemlisi AI agent’lardan (yapay zeka ajanı, otonom yapay zeka sistemi) bahsediyoruz.

OpenAI’ın kurucularından Ilya Sutskever’in dikkat çektiği şey şu: Yapay zeka, sadece insanlar tarafından eğitilen bir sistem olmaktan çıkıyor; kendi çıktılarından, kendi girdilerini üretmeye, hatta kendi öğrenme döngüsünü kurmaya başlıyor. Yani artık mesele yapay zekanın “bir gün” kendini otonom olarak geliştirebilecek hale gelmesi değil; halihazırda bunu belirli ölçülerde yapabiliyor olması ve bu döngünün ne kadar hızlanacağını kimsenin tam olarak öngörememesi. Sutskever’in uyarısı da burada başlıyor: Yapay zeka daha akıllı (intelligent) hale geldikçe, davranışları daha az tahmin edilebilir, daha az denetlenebilir hale geliyor. Bu durumda, onu geliştirenler bile neyle karşı karşıya olduklarını tam olarak bilmiyorlar. Sutskever, AGI (Artificial General Intelligence, yapay genel zeka) ve ASI’a (Artificial Super Intelligence, yapay süper zeka) bir gün ulaşılacağından şüphe duymuyor; çünkü ona göre, insan beyni de bir bilgisayar ve ‘silikon beyin’lerin, organik beyinlerin her yaptığını daha iyi yapmaması için bir sebep yok.

Bu belirsizlik, yalnızca teknik bir problem değil. Yuval Harari’ye göre, yapay zekanın insanlık için oluşturduğu en büyük tehditlerden birisi, onun bilgi üretmesinden ziyade, “anlam” üretme kapasitesi. Yapay zeka, hukuk metni, dini yorum, şiir, reklam ya da siyasi açıklama üretebiliyor (ve bunu neredeyse uzmanları kadar güzel yapabiliyor.) Harari, bu üretimin etkisini, demokrasinin en temel dayanaklarından biri olan ortak gerçeklik duygusu açısından tehlikeli buluyor. Çünkü bir sistem, milyarlarca kullanıcıya eşzamanlı olarak kişiselleştirilmiş anlatılar sunabiliyorsa, toplumsal karar alma süreçleri de manipülasyona daha açık hale geliyor. Harari, yapay zeka ile ulaşılması çok daha kolay hale gelen “bilgi”nin, “hakikat”i değil, insan için vazgeçilmez olan “hikaye”leri güçlendireceğini ve eğer buna hazırlıklı olmazsak tahayyül bile edemeyeceğimiz bir gelecekte kendimizi bulacağımızı........

© Medyascope