menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gökhan Bacık yazdı: Türkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi?

21 0
15.09.2025

Gökhan Bacık, çocukluk anılarından 12 Eylül dönemine, Sabahattin Ali’nin öldürülmesinden faili meçhullere, Zeki Velidi Togan’ın işkencelerinden 15 Temmuz sonrası KHK mağduriyetlerine kadar farklı örneklerle Türkiye’nin müşterek “iyi” veya “kötü” dönemlerinin olmadığını anlatıyor. İşte Bacık’ın Türkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? yazısı.

1980 Eylül ayında yaşadığımız köyde ilkokula başladım. 1985 yılında mezun olana kadar hayatımın en güzel yıllarıydı. Okul, evimin tam karşısındaydı. Dersler kırk dakika, teneffüsler yirmi dakikaydı. Sonu gelmez oyunlar… Saklambaç, top kovalamaca, ip atlama… Okuldan sonra köyün harmanlığında, söğüt ağaçlarının altında ya da yamaçlarında aklımıza gelen her oyunu oynardık.

Küçüklüğümün belki de en kusursuz mutluluk anı, sığırtmaçla meraya giden ineklerimizden birinin doğurduğu haberini almaktı. Babamın Skoda kamyonetiyle yavruyu almaya giderdik.

Şüphesiz dünyaya çocukluk gözüyle bakınca Türkiye’nin en kusursuz, mutlu dönemi 1980 ile 1985 yılları arasıydı. Sonra büyüdüm, siyaset bilimci oldum. O dönemin Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden biri olduğunu öğrendim. İnsanlara işkenceler yapılmıştı. Dahası, “benim silahım, yani gücüm var” diyen birkaç kişi ülkeyi gayrimeşru yönetmişti. Ancak bütün ahali, küçük bir azınlık dışında bu gayrimeşru yönetime alkış tutmuştu.

Mutlu çocukluk yıllarım, başkaları için cehennem olan bir devrin içine oyulmuş gibiydi. Benim için Türkiye’nin en güzel anı, başkaları için en korkunç dönemdi.

Adnan Cemgil, Türkçeye sayısız eser çeviren bir aydındı. 31 Mayıs 1971’de öldürülen oğlunun cenazesini almak için Nurhak’a gitti. Cenazenin teslimini köyün meydanına bakan yamaçlara oturmuş köylüler de izlemekteydi. Muhtemelen bu seyirci köylülerin arasında, jandarma ile bir olup Sinan Cemgil’i öldüren kurşunların........

© Medyascope