menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kavala, Demirtaş, Yüksekdağ, Atalay ve Kahraman kararları: Türkiye bir hukuk devleti mi?

12 1
previous day

Türkiye bir hukuk devleti mi? 2025 yine Türkiye’de yargı kararlarının sıkça tartışıldığı bir yıl oldu. Özellikle Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmaması gündeme damga vurdu. İşte yüksek mahkemelerin bir türlü uygulanmayan, tanınmayan Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Can Atalay ve Tayfun Kahraman kararları…

Türkiye’de yerel mahkemelerin hem AYM hem de AİHM kararlarını tanımaması, üstelik aksi yöndeki hükümlerini devam ettirmesi, yargı bağımsızlığı ve yargı vesayeti tartışmalarını alevlendirdi. “Türkiye bir hukuk devleti mi?” sorusu bu yıl da gündem düşmedi.

Anayasa’nın 153’üncü maddesi, AYM kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayacağını açık biçimde hüküm altına alırken. Ancak bu yıl da AYM kararları yok sayıldı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) tarafı olunmasına rağmen AİHM’in bağlayıcı olan yargı kararları da birçok siyasi dosyada uygulanmadı.

Peki son yıllarda AYM ve AİHM kararlarının uygulanmadığı siyasi dosyalar nelerdi?

AİHM, Gezi davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala’nın dosyasını Büyük Daire’ye devretme kararı aldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan 2022’de Gezi Parkı davası kapsamında Kavala’ya, “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Karar, Eylül 2023’te Yargıtay tarafından onanmıştı.

AİHM, 10 Aralık 2019’da, Kavala’nın tutuklanması için “makul bir şüphe” bulunmadığına ve tutukluluğun siyasi bir amaç taşıdığına kanaat getirmiş, Kavala’nın “derhal serbest bırakılması” gerektiğine karar vermişti. Ancak AİHM kararı, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından bağlayıcı olmasına rağmen uygulanmamıştı.

AİHM, Kavala hakkında Türkiye aleyhine ihlal kararları vermiş ve kararların uygulanmaması nedeniyle Avrupa Konseyi tarihinde nadir görülen “ihlal prosedürünü” başlatmıştı.

11 Temmuz 2022’de, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi konuyu tekrar AİHM’e taşımış,........

© Medyascope