Berrin Sönmez yazdı | İnsan hakları aile yılına ve kapitalizme kurban: Toplumsal cinsiyet karşıtlığı yükseldikçe kadın cinayetleri, sendika karşıtlığı yükseldikçe iş cinayetleri artıyor
Berrin Sönmez, iktidarın toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı politikalarını, aile kavramı üzerinden insan haklarını aşındıran uygulamaları ve sendika karşıtlığının yol açtığı iş cinayetlerini eleştiriyor. Kadın, çocuk ve işçi ölümlerine rağmen sürdürülen bu politikaların, toplumun temel haklarını hiçe sayarak aileyi araçsallaştırdığını savunuyor.
Bir yandan 19 Mart krizi iktidar tarafından tırmandırılırken diğer yandan Bahçeli-Öcalan açılımında yeni bir safhaya geçildiğini düşündüren gelişmeler oldu bu hafta. PKK fesih kongresini yaptığını duyurdu ama fesih kararını açıklamayı erteledi. Bugünlerde duyurulması beklenen kararın içeriği bekleniyor merakla. Bunlar sonucunu kestiremediğimiz, yaşayarak göreceğimiz gündem maddeleri. Bir de hiç değişmeyen ısrarla ve istikrarlı bir şekilde iktidarın kademe kademe yükselttiği toplumsal cinsiyet gündemimiz var.
Bu hafta toplumsal cinsiyet karşıtlığında iktidar yeni bir aşamaya geçtiğini ilan etti. Ayrıca “aile yılı” bir de “vakıf ve aile haftası” kapsamında ‘mehir’ kavramı ile taçlandırıldı!? İnsan hakları gasp edilerek içi boşaltılan ailenin tekraren kutsanışına tanık olduk. Toplumsal cinsiyet temelli ataerkil şiddet, kan dondurucu boyut ve biçimlere ulaşmışken iktidar, içindeki kadını ve çocuğu korumak yerine kof bir çerçeveye dönüşmüş olan aile kavramını koruma altına almakla meşguldü. “Hiçbir hikayemiz yarım kalmayacak” sözünü yerine getirmek için olsa gerek artık kadın ve LGBTİ karşıtı hak gaspı adımlarını artık daha seri şekilde atar oldu. Ve çıtayı da medeni dünyadan ayrılmayı göze aldığını gösterecek pervasızlığa kadar yükseltti.
Örneğin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 81 İl Müdürlüğüne ve bağlı birimlerine gönderdiği genelge ile insan hakları hukukunun dışına çıkılacağını duyurdu. Toplumsal cinsiyet karşıtı bu eğilim yıllar önce 9. Beş Yıllık Kalkınma Planında açığa vurulmuştu. Planın taslak metninde yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesi, ASH Bakanlığı’na verilen talimatla bir gecede metinden çıkarttırılmıştı. Aynı Bakanlık bu hafta yayınladığı genelge ile tüm uluslararası insan hakları sözleşmelerine karşı çıkılması gerektiği yönünde talimat verdi yurt çapındaki birimlerine. YENİGÜN Gazetesinden Bilge Ünsal’ın haberine göre “Genelgede, söz konusu kavramların özellikle uluslararası toplantı ve belgelerde sıkça yer aldığına dikkat çekilerek, bu kavramsal çerçevelere karşı net bir duruş sergilenmesinin önemi vurgulandı.” Karşıt duruş sergilenmesi istenen kavramlar ise toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim. LGBTİ , toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri, cinsel sağlık ve üreme........
© Medyascope
