menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Umudu Tüketen CHP ve ‘Özgür Özel’ – Prof.Dr. Levent Seçer Yazdı

11 1
29.01.2025

Dünya, küresel güçlerin (güçler savaşı) kendi adlarına yazdıkları senaryolarla felaketin ortasına sürükleniyor. Biz ne yapıyoruz? Felaketin tam da ortasında kalmışız. Siyaset üretemiyoruz, kalmayan saygınlığımızın arayışı içindeyiz. Cehaletin teslim aldığı, toplumsal dengenin olmadığı, kimsenin bakamadığı, göremediği gerçeklerin sonunda yaşanacak olan felaket ise kimsenin umurunda değil. Gördüğüne değil de duyduğuna inanan bir toplum olmak, işte asıl felaket bu. Bunun yanına bir de cehaleti eklersek, işte size asıl tükenmişliğin kalıcı değişmeyen resmi. Eğitimde akıl ve bilimsel değerleri yok sayıp dini değerleri öne çıkarmakta tükenişin başka bir adı var mı? Muhalefet, özellikle CHP hâlâ beceriksizlerin elinde tükenip gidiyor, umudun çoktan gerisinde kaldı. CHP tarihine ihanet edenlerin, sıkıştıklarında Atatürk’e sarılmaları utanç verici değil mi? CHP umut olmaktan uzak, tükenen bir parti görüntüsü çiziyor. Özgür Özel genel başkan olmaktan çok uzakta bana göre.

İnanç saygınlığının cehaletle bir arada yaşamasını sağlamak, toplumsal çöküntünün, tükenmişliğin ta kendisidir. Dinde akıl ve bilim yoktur, din daima akıl ve bilimi reddeder, oysa tarih boyunca biz akıl ve bilimsel değerleri dinle her zaman kavgalı hale getirmedik mi? Eğitimde aklı bilimi değil de dini değerleri öne çıkarmak toplumsal çöküntüdür. Masun bir kızı hunharca öldürenlerin içinde oldukları cehaleti şimdi nasıl görmeliyiz acaba? Toplumsal çöküntünün geldiği noktada yaşananlara yaşanacaklara bakınca umutsuzluğa kapılıyor insan. Mutsuz ve korkar hale gelmiş bir toplum resminin adı tükeniş değil mi? Sokak ortasında her gün insanlar öldürülüyor ama bir yetkili, sokaklar güvenli diye talihsiz bir açıklama yapabiliyor. Televizyonlardaki reklamlar inandırıcılığını çoktan kaybetmiş, sadece lafta kalıyor. Sanal diziler ve kadın programları toplumsal bunalım noktasında, kendini kontrol edememek, psikolojik dengesizlik ve hayat pahalılığı bunun en bariz göstergesi değil mi? İnsan hayatının sokaklara kaymış haliyle hiçbir önemi kalmamış. Yarınlarının nasıl şekilleneceğini bilemez halde yaşamaya devam eden korkuya kapılan bir halk.

Siyasetin çıkar adına çirkinleştiği görmek beni gelecek adına endişelendiriyor. Yoksullukla, açlıkla, fukaralıkla, mücadele eden halkın karnını doyurmaktan başka bir düşüncesi var mı? Oysa biz hâlâ kim başkan olacak diye bunu konuşuyoruz. Batıda politikacı kendini başarısız gördüğü noktada istifasını açıklar. Bizde onurlu siyaset adamları var mı? Açıkçası görmek zorlaştı. Hayatın gerçeklerinden korkan mutsuz bir toplum nasıl........

© Medya Siyaset