menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şirket mi olacağız, parti mi kalacağız? – Melih Demirel Yazdı

7 5
17.10.2025

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bu topraklarda bir tabeladan, bir binadan, bir logodan ibaret olmadı.

O, halkın yoksulluğuna karşı emeğin sesiydi, Cumhuriyet’in vicdanıydı.

Ama şimdi ne yazık ki, bu büyük mirasın yerini adeta bir “şirket yönetimi” alıyor.

Adeta, kârlılık hesabı yapan, risk analiziyle konuşan, kurumsal hafızayı Excel tablosuna sığdıran bir akıl…

Bugün CHP, bir siyasi parti olmaktan çıkıp adeta bir marka yönetimi departmanına dönüşmüş durumda.

Genel Merkez’in duvarlarından halkın sesi değil, “algı yönetiminin’’ yankısı geliyor.

Her şey bir strateji, ama hiçbir şey bir ilke değil.

Özgür Özel yönetimi, daha yolun başında “değişim postuna bürünmüş değişim” vaat etmişti.

Ama görünen o ki, yeni olan tek şey; partinin bir kişinin imajına siper edilmesidir.

İmamoğlu’na koşulsuz kefalet vererek partiyi bir kalkan gibi öne sürmekteler.

Oysa siyasette kefalet, kişinin değil, ilkenindir.

Bugün yaşanan soruşturmalar, tutuklamalar, iddialar ortadayken;

bir CHP genel başkanının söylemesi gereken tek........

© Medya Siyaset