Külliye danışmanları üzerine…
“Danışman, bir konuyla ilgili bilgi ve düşüncesine başvurulan, doğru kararlar alınması için yol gösteren görevli kişidir. Danışman, uzmanı olduğu alana tamamen hakimdir. Alana dair durumları ve sorunları objektif şekilde değerlendirme becerisine sahiptir.”
Türk Dil Kurumu danışmanı bu şekilde tanımlıyor…
Sözlük tanımına göre de danışman, “Bir kuruluşta, kurumda bir iş, bir konu üzerinde düşüncesine, yol göstericiliğine, uzmanlığına başvurulan, kendisine danışılan görevli kimse.”
Vikipedi de “danışman”ın ana görevleri hakkında şunlar yazıyor:
“Konu alanını ve müşterinin sorunlarını göz önünde bulundurarak bilimsel, teknik ve organizasyonel-ekonomik çözümlerin geliştirilmesi ve kullanılması için umutları analiz etmek, kanıtlamaktır.”
Psikolojik danışmanlıktan yönetim danışmanlığına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bir meslek grubu danışmanlık. Geçmiş yıllarda farklı isimlerle anılan meslek grupları günümüzde danışman sıfatı ile karşımıza çıkıyor.
Cumhurbaşkanı imzasıyla atanan başdanışman ve danışmanlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüğe girdiğinden (2017) bu yana dikkatleri çekiyor.
Cumhurbaşkanlığında kaç başdanışman ve danışman olduğunu ve bu kişilerin görev ve yetkilerini bilmiyorum. Ancak her birinin, yukarıdaki tanımlara uygun, değerli, donanımlı, yetenekli kişiler olduklarını ve Cumhurbaşkanlığı tarafından titizlikle seçilerek bu göreve atandıklarını düşünüyorum. Görevlerini de en iyi şekilde yerine getirme çabasında olduklarına inanıyorum.
Öte yandan, kimi zaman kimi başdanışmanların siyasi nitelikli paylaşımlarına sosyal medyada tanık oluyoruz. Bu paylaşımların bir kısmı iktidar partisinin görüşleri doğrultusunda ekonomik, hukuki, siyasi değerlendirmeler niteliğinde. Bu değerlendirmelerin içinde iktidarın çeşitli konulardaki politikasına, niyetlerine ilişkin dikkat çekici ipuçları yer alıyor.
Keza bazı danışmanlar, başta muhalefet partileri, iktidarın politikalarını eleştirenlere sert bir uslupla cevap vermekten kaçınmıyorlar. Geçmiş yıllarda AKP içinde önemli görev ve sorumluluklar üstlenmiş siyasetçilerin, AKP’nin son yıllarda bazı konularda izledikleri politikaları eleştiren demeç ve sosyal medya paylaşımları da kimi başdanışmanlarının hedefinde. Aynı sert uslûpla eski AKP’li siyasilerin bu tür açıklamalarına tepki göstermekten çekinmiyorlar. Sanki partide, muhaliflerin ve eski siyasilerin hoşa gitmeyen beyanlarını eleştirebilecek bir sözcü yokmuşcasına.
Külliye’deki danışmanların siyasi nitelikteki paylaşımları kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Tartışma konusu oluyor. “Geçmişte askeri vesayetten yakınırdık, günümüzde danışmanlar vesayeti ile karşı karşıyayız” eleştirisi yapılıyor. Kimileri ise “Tek Adam” sisteminde bu tür uygulamaları normal buluyor. Alışılması gerektiğini söylüyorlar.
Bu tartışmalar ve eleştiriler, “Külliye’deki başdanışmanların, danışmanların görev, yetki ve sorumlulukları nedir? Bu kişiler siyasi nitelikte açıklamalarda bulunabilirler mi?” sorularını akla getiriyor.
Bu sorulardan hareketle geçenlerde sosyal........
© Medya Günlüğü
