menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Üç Silahşörler” geliyor

13 7
28.02.2025

Tele1’de Merdan Yanardağ ile Emre Kongar’ın ilgiyle izlenen “18 Dakika” programında geçen gün Kongar Alexandre Dumas’nın ünlü “Üç Silahşörler” romanından söz etti.

Kongar programda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın romandaki üç silahşörler (Athos,Porthos,Aramis) görünümünü verdiklerine işaretle, bu üçlünün Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olarak birlikte hareket etmelerinin önemini vurguladı. Romandaki üç silahşörün arkadaşı Dartanyan’ı da Kemal Kılıçdaroğlu’na benzeten Kongar, Kılıçdaroğlu’nın “Dartanyan” olarak Özel, İmamoğlu ve Yavaş’a destek olması halinde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde arzu edilen sonuca ulaşılabileceğini söyledi. Muhalefet partilerinden de böyle bir ittifaka destek gelebileceğinden söz etti. Romanda geçen” Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” sloganının önemini vurguladı.

Kongar’ın üç silahşör benzetmesi ilgimi çekti. Dumas’nın kitabını çocukluğumda ilgiyle okumuştum. “Üç Silahşörler” çocukluk hayallerimizi süsler, tahta at üzerinde tahta kılıçlarla kötülere karşı mücadele eder, sonunda da “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” derdik.

Özel, İmamoglu ve Yavaş’ın “Üç Silahşörler” gibi ittifak içinde olmaları, bu üçlünün siyaset dünyasında yükselmelerinde değerli katkıları olan Kılıçdaroğlu’nun kendilerini desteklemesi üzerinde düşünülmeye değer bir öneri.

Öncelikle şunu belirteyim: CHP gibi Cumhuriyetin kurucusu, demokratik eğilimleri güçlü, çok sesli bir partinin genel başkanlığını üstlenmek her dönemde şerefli ve zor bir görev olmuştur. CHP’de “ağzınla kuş tutsan” yine de beğenmeyen çıkar. Sadece parti içinden değil, parti dışından da akıl vereni çoktur. Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun ardından bu zor göreve talip oldu. Parti başkanı olarak kurmayları ile birlikte başarılı olmak için büyük uğraş veriyor. Yerel seçimlerde CHP’nin başarısı, yeni yönetimin karnesine de kaydedildi.

Yerel seçimlerde AKP’nin geçmişteki kalelerinden olan Ankara ve İstanbul’da Yavaş ve İmamoğlu’nun sergiledikleri başarı da, bu ikinin yanı sıra Özel ve kurmaylarının başarı hanesine geçti. AKP zihniyeti bu başarıları sindirmekte güçlük çekiyor. İktidarın CHP’yi baskı altında tutma, başarısız gösterme politikasından bu iki büyükşehir başkanı da nasip alıyor. Özellikle İmamoğlu, çeşitli gerekçelerle yargı kıskacı altında.

AKP’nin niyetlerinin farkında olan halkın muhalif kesimleri başarılı buldukları İmamoğlu veya Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmeleri arzusunda. Diğer muhalif partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin çoğunun da bu düşünceye sıcak baktıkları gözleniyor.

İmamoğlu’nun ifade vermek üzere 31 Ocak’ta gittiği Çağlayan Adliyesi önünde adeta gövde gösterisine şahit olundu. İmamoğlu’nun ifade vermesine eşlik etmek üzere Adliye önünde çok sayıda kişi toplandı. Muhalefet partilerin temsilcileri ve Mansur Yavaş dahil CHP’li büyükşehir belediye başkanları destek amacıyla Adliye önüne gelenler arasındaydı. Muhalif medya bu gövde gösterini “Sandık gelecek, iktidar gidecek”, “Cesaret, haysiyet, adalet”, “Ülkeye adalet gelecek” ve “Kurtuluş sandıkta” gibi başlıklarla yansıttı.

İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın Çağlayan’da otobüs üstünde el ele, omuz omuza görülmesi ise kamu oyunda özellikle ses getirdi. Umutla ve memnunlukla karşılanan bu görüntü ikili arasındaki dayanışmanın, güç birliğinin işareti........

© Medya Günlüğü