Zengezur: Güney Kafkasya’da bir ulaşım hattından fazlası…
Güney Kafkasya’da, İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından imzalanan 9 Kasım 2020 tarihli üçlü bildiriyle gündeme gelen “Zengezur Koridoru”, basit bir ulaşım projesinin çok ötesinde, bölgenin jeopolitik dengelerini yeniden şekillendiren, tarihsel anlaşmazlıkları su yüzüne çıkaran ve küresel güçlerin müdahil olduğu karmaşık bir satranç oyununa dönüşmüştür.
Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile batı bölgeleri arasında kesintisiz bir bağlantı kurma talebi ile Ermenistan’ın egemenlik hakları ve toprak bütünlüğü konusundaki tavizsiz duruşu, bu koridor etrafındaki tartışmaların temelini oluşturmaktadır. Bu analiz, Zengezur Koridoru meselesini uluslararası ilişkiler, diplomatik müzakereler ve Türkiye, Rusya, İran gibi bölgesel aktörlerin pozisyonları ekseninde ele almaktadır.
Çatışan Vizyonlar: “Koridor Mantığı” ve “Barış Kavşağı”
Tartışmanın merkezinde, 9 Kasım 2020 bildirisinin 9. maddesinde yer alan “bölgedeki tüm ekonomik ve ulaşım bağlantılarının yeniden açılacağı” ifadesinin farklı yorumlanması yatmaktadır. Azerbaycan bu maddeyi, Ermenistan’ın güneyindeki Syunik (Tarihi Zengezur) bölgesinden geçecek ve kendi topraklarının iki parçasını birleştirecek özel bir statüye sahip, gümrük ve sınır kontrolü olmaksızın işleyecek bir “koridor” olarak yorumlamaktadır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “yüklerimiz ve vatandaşlarımız, Ermeni sınır muhafızlarının yüzünü görmemeli” yolundaki net ifadesi, bu “koridor mantığı”nın temelini oluşturur. Bu talep, Azerbaycan için sadece lojistik bir kolaylık değil, aynı zamanda savaş sonrası elde edilen kazanımların pekiştirildiği stratejik bir zaferdir.
Buna karşılık Ermenistan, “koridor” terminolojisini ve arkasındaki mantığı kategorik olarak reddetmektedir. Başbakan Nikol Paşinyan hükümeti, bu talebi Ermenistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik gizli bir iddia olarak görmekte ve kabul edilemez bulmaktadır. Erivan’ın karşı teklifi, “Barış Kavşağı” projesidir. Bu proje, bölgedeki tüm yolların, her ülkenin kendi toprakları üzerindeki tam egemenliği, yargı yetkisi ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, karşılıklılık esasına göre açılmasını öngörmektedir. Ermenistan Başbakanı’nın sözcüsü Nazeli Baghdasaryan’ın belirttiği gibi, Ermenistan topraklarından geçen her türlü mal ve kişinin standart gümrük ve sınır kontrolüne tabi olması, ulusal güvenlik ve yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi için vazgeçilmez bir koşuldur. Bu iki zıt vizyon, meselenin sadece teknik bir altyapı sorunu........
© Medya Günlüğü
