Müzakere masasındaki hayalet
Uluslararası ilişkilerde, özellikle de savaş diplomasisinde, söylenenler kadar söylenmeyenler ve hangi bağlamda söylendikleri de kritik önem taşır.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un NBC muhabiri Kristen Welker ile yaptığı o sert diyalog, aslında tam da bu gerçeği gözler önüne seriyor. İki tarafın birbirini anlamaktan bu denli uzak olduğu, aynı kelimeleri kullandıkları halde farklı diller konuşulan bu mülakat, barışa giden yolun neden bu kadar engebeli olduğunu gözler önüne seriyor. Mülakat, masaya dönmenin önündeki engellerin sadece cephedeki durumdan ibaret olmadığını; tarih, meşruiyet ve Avrupa’nın güvenlik mimarisi gibi derin ve köklü sorunlardan kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Lavrov’un diline kulak verdiğimizde, karşımıza sadece bir diplomat değil, adeta yaralı bir gurur ve kuşaklar boyu birikmiş bir güvensizlik hali çıkıyor. Zelenski için kullandığı “Rejimin fiili başkanı” ifadesi, sadece hukuki bir tartışma değil, aynı zamanda Kiev’deki yönetime duyulan güvensizliğin diplomatik kodlarla ifade edilmiş halidir. Lavrov, Zelenski’nin Ukrayna Anayasası’na göre görev süresi dolduğu için yasal bir belgeye imza atma yetkisini sorguluyor. Burada basit bir pazarlık stratejisinden öte, geleceğe dair derin bir kaygı yatıyor: Acaba bugün imzalanan bir belge, yarın farklı bir Kiev yönetimi tarafından rafa mı kaldırılır mı? Dolayısıyla, “Putin-Zelenski zirvesi neden gerçekleşmiyor?” sorusunun cevabı, Lavrov’un ağzından net bir şekilde veriliyor:
Gündem hazır değil ve daha da önemlisi, Rusya’ya göre, masanın karşı tarafında oturacak imza yetkilisi belirsiz bir kişinin mevcudiyeti…
Aslında her iki taraf da tarihin farklı sayfalarında takılıp kalmış durumda. Batılı gazeteciler ve siyasetçiler için “her şey........© Medya Günlüğü
