menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

3 yıl sonra İstanbul’a dönüş…

11 0
19.08.2025

Mart 2022’de İstanbul’da yapılan görüşmeler, Ukrayna savaşının belki de en kritik dönüm noktasıydı

O masada sadece silahlar değil, umutlar da konuşuluyordu. Ukrayna, NATO üyeliğinden vazgeçmeye hazırdı; karşılığında çok taraflı güvenlik garantileri ve egemenliğini koruyacak bir anlaşma haritası öneriliyordu. Rusya için bu, “NATO artık genişlemiyor” mesajıydı; Ukrayna içinse “egemenliğimiz ve güvenliğimiz teminat altında” hissi yaratılmıştı. Ancak, bu kırılgan uzlaşı, Londra’dan gelen diplomatik müdahaleyle bozuldu. Boris Johnson’ın Kiev ziyareti ve Zelenski’nin Moskova ile doğrudan müzakereyi kapatan hukuki adımları barışa açılan pencereyi kapattı.

Savaşın ilk aylarında Rus ordusu Kiev’den çekildi, ardından Donbas ve güneyde yıpratma savaşına başladı. Bu askeri gelişmeler, İstanbul mutabakatındaki kırılmanın ne kadar pahalıya mal olduğunu gösterdi: Binlerce insan hayatını kaybetti, ekonomiler çöktü, Avrupa’nın güvenlik yapısında derin çatlaklar oluştu. Rusya’nın işgal ettiği bölgelerdeki referandumlar ve ilhak kararları savaşı içinden çıkılamaz bir boyuta taşıdı.

2023’te Ukrayna’nın karşı taarruzu beklenen etkiyi yaratamadı. 2024’te savaşın yükü Kiev’in omuzlarında ağırlaştı; Moskova ise sanayi ve askerî kapasitesini kalıcı bir düzene oturttu. Zelenski’nin “Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında konuşulamaz” çıkışı haklı bir egemenlik vurgusuydu. Ancak, sahadaki denge değişmedikçe bu söylem, barışın kapısını tek başına aralayamıyordu.

Nihayet, Putin’in Ukrayna ile doğrudan müzakere çağrısı hatta bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım talebi, birkaç tur devam eden İstanbul müzakerlerini tekrar başlattı. Trump’ın özel temsilcisi........

© Medya Günlüğü