menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Demokrasinin gaspı, ekonomide tahribat yarattı

11 0
29.04.2025

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp ardından tutuklanmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Siyasi krizin tetiklediği mali şokun yarattığı hasar bu bir ayda daha da belirginleşti.

19 Mart’ın ardından yaşananların ekonomik ve siyasi sonuçlarını daha önce değerlendirmiştik. İlk bir haftada ortaya çıkanlar, Türkiye kapitalizminin ne derece kırılgan olduğunu bugün açıkça ortaya koyuyor.

Erdoğan tarafından kemer sıkma programını uygulamak için göreve getirilen Mehmet Şimşek, “dalgalanmanın geçici olduğunu” söylese de siyasi kriz sürüp büyürken, ekonomik dengeler hızla bozuldu.

Geride bıraktığımız bir ayda olup bitenleri şöyle özetleyebiliriz:

1. Yabancı finans yatırımcıları Türkiye piyasasından topluca kaçtı.

2. Merkez Bankası rezervleri eridi. TL’nin değer kaybını önlemek için arka kapıdan satılan meblağ 45 milyar doları buldu.

3. Faizler yüzde 42,5’ten yüzde 46,5’a çıktı. Böylece Türkiye dünyada en yüksek faizi veren ikinci ülke durumuna geldi (Birinci ülke ise Venezuela). Bu, “faiz, sebep, enflasyon” sonuç resmi anlatısıyla yönetilen bir yerde oldu.

4. Hazine kaynaklarından bugüne kadar harcanan para, nüfusta kişi başına bölündüğünde ekonomik kaybın bir asgari ücret kadar olduğu görülüyor.

Geçen haftalar boyunca oluşan tahribat alenen ortadayken Mehmet Şimşek gayet “iyimser” mesajlar vermeye devam etti, sık sık enflasyonda düşüş olduğunu dile getirdi. Fakat bu “iyimser” propaganda pek de alıcı bulmadı.
Bununla da kalmadı. Yabancı sermaye Türkiye piyasalarından kaçarken Mehmet Şimşek de Amerika’ya gitti ve bir dizi küresel finans şirketiyle toplantı yaptı. Toplantının ardından ise skandal bir açıklama daha geldi; “Bu kuruluşlardan 3 yıllık dönemde 41 milyar dolar proje finansmanı sağlamayı öngörüyoruz.”

Yani........

© marksist.org