Madleen gemisine İsrail saldırısı ve küresel direniş
Aktivistlerin bulunduğu Madleen gemisinin internet bağlantısı engellendikten kısa süre sonra aktivistlere önce drone’larla beyaz bir kimyasal atıldı sonra da askerler bota çıkarak bütün aktivistleri gözaltına aldı.
İsrail, yardım gemisinin şovdan ibaret olduğunu söyleyerek “selfie gemisi” diye alaya alıyor. Ancak bütün dünya Özgürlük Filosu’nun 2010 yılında aynı şekilde yola çıkardığı Mavi Marmara gemisine İsrail’in nasıl baskın yapıp 10 kişiyi öldürdüğünü hatırlıyor.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz’ın ofisi, baskın sonrasında bir kez daha Greta’yı antisemit ilan etti ve “Antisemit Greta ve Hamas destekçisi arkadaşlarının, destekledikleri ve adına hareket ettikleri terör örgütü Hamas’ın tam olarak kim olduğunu, kadınlara, yaşlılara ve çocuklara karşı ne tür iğrenç eylemler gerçekleştirdiklerini ve İsrail’in savunması için kime karşı savaştığını görmeleri yerinde olacaktır” açıklaması yaptı. Aktivistlere 43 dakikalık Hamas saldırısı videoları izleteceklerini açıkladı.
İsrail, uluslararası hukuka aykırı şekilde açık denizlerde baskın düzenlediği aktivistleri hızla sınır dışı etmek için Ben Gurion Havalimanı’na gönderdi. Ancak sınır dışı işlemi için içeriğini henüz bilmediğimiz bir belgeye imza atmaya zorladı.
Bu yazı kaleme alındığı sırada aktivistlerin dördü belgeyi imzalamış, sekizi ise imzalamayı reddetmişti. Greta Thunberg ve diğer üç aktivist uçakla sınırdışı edilirken belgeyi imzalamayı reddedenlerin mahkemeye çıkarılması ve mahkeme kararıyla sınır dışı edilmesi bekleniyordu.
İsrail uluslararası alanda zorda
İsrail bu baskını son derece zor bir aya girdiği sırada yapmış oldu. Bayram boyunca günde neredeyse ortalama 100 Filistinliyi daha öldürdü, iki haftayı bulan askerileştirilmiş yeni yardım programı sırasında yardım paketi almaya çalışan 125’ten fazla insanı öldürdü.
İsrail son aylarda en yakın müttefikleri tarafından dahi eleştiriliyor. Fransa, iki devletli çözüme destek vermek için Filistin’i tanıyacağını ilan etti ve Suudi Arabistan ile birlikte 17-20 Haziran’da çok sayıda devletin Filistin devletini tanımasının amaçlandığı bir konferans düzenliyor. Bu konferansta Fransa ve Britanya’nın Filistin’i tanıması beklenirken müdahil olan ABD yüzünden bu hedeften geri adım atıldı. Konferans yine yapılacak ama Filistin’in tanınması yerine tanınma konusunda “somut adımlar atılması” kararı alınacak.
ABD bu sırada Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) dört yargıcına daha yaptırım kararı aldı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu kararına gerekçe olarak, yargıçların “ABD’nin müttefiki İsrail’e karşı taraflı ve hukuka aykırı karar süreçlerine dahil olma[larını]” göstermişti.
UCM ise ABD’nin aldığı karara karşı yargıçlarını savunan bir açıklama yaptı:
“Bu tedbirler, dünyanın dört bir yanından 125 taraf devletin yetkilendirmesiyle faaliyet gösteren uluslararası yargı kurumunun bağımsızlığını zayıflatmaya yönelik açık bir girişimdir.”
Uluslararası konvoylar yolda
İsrail’in Gazze’de sürdürmekte olduğu soykırıma karşı Filistin halkıyla uluslararası dayanışma giderek büyüyor. Haziran başından beri sadece Madleen gemisi değil birçok girişim yola çıkmış durumda.
9 Haziran’da Tunus’tan Mağrip Direnç Konvoyu yola çıktı. Konvoya 7 binden fazla katılım başvurusu oldu. Tunus’tan yola çıkan konvoyda Fas ve Cezayir’den katılan araçlar var. Sahil boyunca Libya ve Mısır’a gidecek araç konvoyuna bu ülkelerden de yüzlerce aracın katılması bekleniyor.
Refah’a doğru yola çıkan konvoyda sendikacılar, gazeteciler, siyasetçiler, insan hakları savunucuları, avukatlar, doktorlar ve gençlik örgütleri üyeleri bulunuyor.
12 Haziran’da da ablukayı kırmaya yönelik bir başka kitlesel eylem başlıyor olacak. Sosyalist........
© marksist.org
