menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Marksizmi ölü metinlere feda etmemek: Nisan Tezleri

10 23
11.04.2025

1917’de Rusya’da ekmek talebiyle başlayan eylemler kısa süre içinde barış talebiyle birleşmiş, yoksulluk ve I. Dünya Savaşı’ndan bıkmış olan kitlelerin ayaklanması yıkılmaz görünen Çarlık rejimini bir anda devirmişti. Çarlığın devrilmesiyle beraber Rusya’da iki yönetim biçimi ortaya çıktı. Bir yanda işçilerin aşağıdan özörgütlenmesine dayalı işçi konseyleri (Sovyetler), diğer yanda sovyetlerin içindeki çeşitli partiler tarafından da desteklenen parlamenter yönetim, yani Geçici Hükümet.

Devrimin ardından sürgünden dönen Bolşevik lider Vladimir Lenin’in Finlandiya İstasyonu’nda kitlelere seslenişi sadece Geçici Hükümet’in kendisi ve aşamalı bir sosyalizm fikrini savunanlarda değil Bolşevik liderlerin önemli bir kısmında da soğuk duş etkisi yaratmıştı.

Lenin, “Kahrolsun Geçici Hükümet!” sloganını atıyor ve “Bütün iktidar sovyetlere” diyordu.

Defansizme ve aşamacılığa karşı mücadele

Lenin’in “burjuva devriminin tamamlanması” türü aşamacı formülleri es geçerek kapitalist devletin yıkımını savunması, sovyet içinde örgütlü olan partilerin temsilcilerinden de, “burjuva devriminin işçi ve köylülerin demokratik diktatörlüğü” ile tamamlanacağını savunan eski-Bolşevikler tarafından da tepkiyle karşılandı. Lenin, eski şablonları tekrarlayanlara karşı somut durumun tahlilini yapıyor ve onlara Goethe’den bir alıntıyla sesleniyordu: “Teori gridir, dostum, oysa yemyeşildir hayatın ağacı”.

Lenin’in karşısında iki ciddi muhalif akım bulunuyordu. Biri yukarıda özetlenen aşamacılık, yani Rusya’da henüz işçi sınıfının iktidarı almaya, sosyalizme hazır olmadığı yönündeki şabloncu düşünceydi. İkincisi ise savaşı sona erdirme yönündeki çabaya karşı I. Dünya Savaşı’nda kalmayı savunan ve kendini “ülke savunusu” ile meşrulaştırmaya çalışan defansizmdi.

Bolşeviklerin yayın organı Pravda, bu dönemde Lenin’den çok defansizmin sesi gibiydi. Pravda’da yayımlanan bir makalede şöyle deniliyordu: “Sloganımız, devrimci ordunun örgütünün bozulması anlamına gelen ‘Kahrolsun Savaş’ şeklindeki boş çığlık değildir. Sloganımız geçici hükümete baskı yaparak onu, derhal, açıktan........

© marksist.org