Almanya Seçimleri: AfD’nin politikalarını izlemek, AfD’yi güçlendirdi
Federal Meclis seçimlerinin ardından yüzde 28,52 oy oranıyla parlamentoda 208 vekille temsil edilecek olan muhafazakâr / merkez sağ CDU/CSU (Birlik) ittifakı, aylar boyunca ırkçı bir kampanya yürüttü. Birlik’in başbakan adayı Friedrich Merz, “şiddet yanlısı yabancı suçluların” ve ‘yasadışı göçmenlerin’ sınır dışı edilmesi çağrılarını destekledi. Seçimlerden hemen önce, “sığınmacılar tarafından işlenen günlük toplu tecavüzlerden” söz etti. “Düzensiz göçü kısıtlamak” adı altında çıkarmak istediği ırkçı yasanın görüşmelerinde AfD’nin desteğini kabul etmesi, AFD’nin meşruiyet kazanmasına katkıda bulundu.
AfD lideri Alice Weidel’in seçim gecesinde de belirttiği gibi, CDU/CSU ittifakı aslında ırkçı programlarını kopyalayarak AfD’den oy koparmak istedi, ancak bu çabası AfD’nin daha da güçlenmesinden başka işe yaramadı.
Sosyal demokratların çöküşü
Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD), 2021'de yüzde 25,7 olan oy oranını yüzde 16,4'e düşürerek en büyük kaybı yaşayan parti oldu. Böylece İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa parlamentoda üçüncü en büyük parti konumuna düştü. Bu büyük oy kaybının ardında yatan en önemli neden, ana seçmen gövdesini oluşturan düşük gelirli işçilerin reel gelirlerinin son yıllarda, yani SPD’nin büyük ortağı olduğu hükümet döneminde yüzde 20 oranında gerilemiş olması. SPD’nin mevcut krize işçi sınıfı lehine karşılık verememesi, yaklaşık 1,7 milyon seçmenini CDU/CSU ittifakına kaptırmasına neden oldu.
Anketlere göre bu seçmenlerin önemli bir kısmı krizin sorumluluğunu göçmenlere ve sosyal yardım alanlara yüklüyor. SPD, her iki konuda da AfD ve CDU/CSU’nun politikalarıyla uyum içinde hareket ettiğinden, seçmenler doğal olarak yeni bir umut olarak sağ partilere yöneldiler. SDP’nin bu şekilde kendi kendisini yok ettiğini söylemek mümkün.
Yeşiller kısmen güç kaybetti
Bu gelişme Yeşiller'e zarar vermedi. Nispeten yüksek bir seviyeyi (yüzde 11,6) korumayı başardılar. Bu sonuç bir önceki seçimde elde ettikleri rekor sonucun (yüzde 14,8) gerisinde kalsa da yine de tarihlerindeki en iyi ikinci sonuç. Böylece SDP/Yeşiller/FDP koalisyonunun en az oy kaybı yaşayan partisi oldular.
Koalisyonun bir diğer partisi olan liberal FDP de tam bir çöküş yaşayarak büyük bir oy kaybıyla baraj altında kaldı. Anketlere göre FDP seçmeninin büyük kısmı CDU/CSU’ya oy verdi.
Nazi AfD her zamankinden daha güçlü
Özellikle göç olgusuyla ilgili tartışmalarda siyaset kurumunun ve Die Linke’den ayrılan Sahra Wagenknecht (BSW) ittifakının sağa kayması, AfD'nin yüzde 10,3'ten yüzde 20,8'e çıkarak iki kattan fazla oy almasına yol açtı.
AfD 2013 yılında faşist bir kanadı olan sağ popülist bir parti olarak kuruldu. Aradan geçen süre zarfında, başını Björn Höcke'nin çektiği “Der Flügel” (Kanat) hizbinin ırkçı milliyetçiliğine ve parti dışındaki Nazilerle işbirliğine karşı önemli bir iç direnci olmayan faşist bir partiye dönüştü.
Hakim sağcı iklimde AfD, bugüne kadar kendisine oy vermemiş olan mavi ve beyaz yakalı işçileri kazanmayı başardı. AfD, şu........
© marksist.org
