KABUĞA TAKILIP ÖZDEN UZAKLAŞAN ÜMMET
"İslâmiyetin mağz ve lübbünü terk ederek kışrına ve zahirine vakf-ı nazar ettik ve aldandık. Ve su-i fehim ve su-i edeple İslâmiyetin hakkını ve müstehak olduğu hürmeti ifa edemedik.
Tâ, o da bizden nefret ederek evham ve hayalâtın bulutlarıyla sarılıp tesettür eyledi. Hem de hakkı var. Zira biz İsrailiyâtı usûlüne ve hikâyâtı akaidine ve mecazatı hakaikine karıştırarak kıymetini takdir edemedik. O da ceza olarak bizi dünyada tedip için zillet ve sefalet içinde bıraktı. Bizi kurtaracak, yine onun merhametidir." (Bediüzzaman Said-i Nursi Muhâkemat)
Bir meyve düşünün: kabuğu parıldasa da içi kurumuş, özü ziyan olmuş. İşte Bediüzzaman’ın bu feryadı, bugün ümmetin genel halinin özetidir. Biz, İslam’ın ruhunu, niyetini, hikmetini terk ettik; onun yerine şekle, görüntüye, ritüele sarıldık.
Kur’an’ı mahfazalarda süsledik ama hükümlerini hayata geçiremedik. Camilerimizi büyüttük ama gönüllerimizi daralttık. Kalın ciltli ilmihalleri rafa dizdik; ama ahlakı, adaleti, liyakati sokağa terk ettik.
Bugün ümmet coğrafyasında akan kan, yükselen feryatlar, yıkılan şehirler, aç kalan çocuklar; hep bu gafletin bedelidir. Zira biz İslam’ı bir medeniyet projesi olarak değil, nostaljik bir kimlik simgesi olarak yaşadık. Modernleşmenin girdabında Batı’yı taklit........
© Mardin Life
