menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eserleriyle Çağı ve Sınırları Aşan Dehâ

16 0
04.08.2025

Beyazıt’taki İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Fen Fakültesi ile devasa ve muhteşem tarihî bir binada bulunmaktaydı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde doktora yaparken hocamız Prof. Dr. Nihat Çetin Bey, İslâm mimarisi ve estetik konusunda yaptığımız sohbetimiz sırasında bana şöyle anlatmıştı: “Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nde hoca bir profesör arkadaşım, talebelerine Süleymaniye Camisine gidip kapı ve pencerelerin yükseklik ve enlerini ölçmelerini istemiş. Talebeleri de, “Hocam biz fen Fakültesi talebeleriyiz, Süleymaniye Camisinin kapı ve pencere boyutlarıyla ne işimiz var.” demişler. Hoca talebelerin verdiği görevi yapmalarını ısrarla emretmiş. Talebeler, Süleymaniye Camisinin kapı ve pencere boyutlarını ölçüp, hocaya bildirmişler. Hoca talebelerin yükseklikleri ene bölmelerini istemiş. Talebeler, kapı ve pencerelerin yüksekliklerini enlerine böldüklerinde, bir oran çıkmış. Hoca talebelere, “Bu orana ilimde, “Altın Oran” ismi verilir. Çünkü bu oran, göze ve gönüle en güzel gelen, en ideal orandır.” demiştir.

Gerçekten Mimar Sinan’ın eserlerinde altın oran uygulandığı için göze ve gönüle çok hoş görünüm arz etmektedir. Ne yazık ki, günümüzde bu ince hesaplar bilinmediği ve uygulanmadığı için, binlerce para harcanarak yapılan çoğu cami ve diğer yapıtlar, bakınca insanın gözünü ve gönlünü rahatsız ediyor. Küçük kubbelerin büyük kubbelerle, büyük kubbelerin minarelerle orantısızlığı insanı........

© Maraş Gündem