Umarım Dünya'yı Sarsan, Yeni Ekonomik Kavramdan Haberiniz Vardır ?
Hemen baştan söylemeliyim ki, bu yazımın amacı her ne kadar ülkemden örnekler vermiş olsam da; bir hüküm oluşturma çabası ve hüküm vermeden ziyade, Dünya'da çok tartışılan bu yeni kavramın ortaya döktüğü öneri ve örneklerin ülkemize ne kadar benzer ve/veya benzemezliğine okuyucumun bizzat kendisi karar verecektir.
Demokrasilerini tüm kurum ve kurallarıyla benimsemiş, eşitlik ve sosyal adalete dayanan Kuzey Avrupa dışında, ABD başta olmak üzere çoğu Dünya gençlerinin gelecek için umutlarının artık bir bir tükenmiş olduklarını öne süren ekonomik bir kavram bu.
Yoksullukla, eşitsizlikle, hayal kırıklıklarıyla örülü bir düzenin normalleştirildiği adı yalnızca Ekonomik ve Siyasal Düzen değil, Bu düzenin adı "Açlık Oyunu Ekonomisi" olduğu söyleniyor.
Evrim Rızvanoğlu bu yeni kavram için, bu yalnızca bir kavramı değil; bir sistemi, bir zihniyeti ve hatta bir çöküş biçimini ifade ettiğini söylemektedir.
"Açlık Oyunu Ekonomisi" kavramı Amerika'lı Profesör Scott GALLOWAY tarafından ortaya atıldı. Derinleşen eşitsizlikleri ve bunun artık yapısal hale gelmesini tarif etmek için de "Artık sistem, yetenekli insanları değil, zengin çocuklarını daha da zengin etmek için çalışıyor. Bunun apaçık anlamıda; toplumsal dokunun, fırsat eşitliğinin ve sınıf geçişkenliğinin çöküşü" olarak tarif etmektedir.
Bu kriz başlangıçta ABD'ye özgü görünsede; Türkiye ve Dünya'nın çoğu ülkelerinde bu tanımın derin izlerini açıkça görmek mümkündür.
Çünkü, bu düzen artık yarış olma vasfını kaybetmiş durumdadır. Ana, baba ve gençlerin feryat çığlıklarından haberiniz varsa, bu yeni kavramı anlamakta hiç zorlanmayacaksınız.
Başlangıçta herkesin aynı hizada durduğu, emeğin örgütleri sayesinde hakkını çoğu kez aldığı, sarı sendikacılığın tu-kâkâ edildiği, çalışanların ödüllendirildiği bir Dünya'dan artık ne yazık ki bahsedemiyoruz.
Kimin kazanacağının doğuştan belli olduğu, kimin kaybedeceği sistemde adeta kodlandığı bir oyundan bahsediyoruz.
Bu oyun milyonlarca insanı daha baştan diskalifiye ettiğine de hep şahit oluyoruz.
Geniş halk kitlelerinden biriyseniz, yaşadığımız ülkede her gün biraz daha yoksullaşmıyor muyuz ? Her sabah daha az umutla uyanmıyor muyuz ? Eşinin ve çocuklarının yüzüne mahçup mahçup bakan çalışan bir baba, torunlarını daha çok görme, bağrına basma özleminden imtina eden bir emekli değilseniz, inanın çok şanslısınız. Bizler için umud........
© Maraş Gündem
