"Acımasızca Eleştiren, Paraya Tapan Bir Toplum Olmak"
Bir şeyler eksiliyor içimizden…
Sabah Namazından sonra yürüyoruz : insanların yüzüne bakıyorum kin , öfke , mutsuzluk var !
Sebebi nedir diye etrafıma baktığımda, giderek daha tahammülsüz, daha mutsuz, daha huzursuz bir toplum gördüğümü üzülerek fark ediyorum. Birbirini anlamaya çalışan, iyi niyeti önceleyen bir toplumdan; karşısındakini acımasızca eleştiren, hatta iftirayla yıpratmaktan çekinmeyen bir kalabalığa dönüştük. Eleştiri, yerini kini kusmaya; fikir ayrılığı, düşmanlığa bıraktı.
Sosyal medya gibi mecralarda birinin adını duymaya gör, hemen klavyeler çekiliyor: "Onun ne mal olduğunu ben bilirim!" diyerek başlıyor linç nöbetleri. İnsanlar artık başarının peşinden değil, başkasını yere düşürmenin keyfinin peşinden koşuyor. Zira birini küçülttüğünde, kendini büyütmüş sanıyorsun. Halbuki insanın büyüklüğü, yargılamasında değil, merhametinde gizlidir.
Toplumca ciddi bir ruhsal buhran yaşıyoruz. Mutsuzuz… Sebebini kendimize sormadan, hep başkalarını suçlayarak, dışarıda bir düşman arayarak yaşıyoruz bu çöküşü. Oysa belki de o düşman, aynaya her sabah bakan kişi. Huzuru dışarda değil, içimizde kaybettik. Ve o huzursuzluğu parayla, mal ile, gösterişle bastırmaya çalışıyoruz.
"Doymadık Gitti…"
Maraş’ın gönlü genişti bir zamanlar, şimdi her şey daraldı… Allah ev, araba, bağ ,........
© Maraş Gündem
