ORUÇ VE PSİKOLOJİ
Oruç, yalnızca dini bir ibadet olarak değerlendirilmemelidir; aynı zamanda bireyin psikolojik, bilişsel ve duygusal süreçleri üzerinde derin etkiler yaratan kompleks bir deneyimdir. Psikoloji alanında yapılan çalışmalar, oruç tutmanın bireyin özdenetim becerisini artırdığı, stres seviyelerini düzenlediği ve ruhsal huzuru pekiştirdiği yönünde bulgular sunmaktadır.
Oruç, bireyin açlık ve susuzluk gibi temel fizyolojik dürtülerini kontrol etmesini gerektirir. Bu durum, özdenetim mekanizmasını güçlendiren bir faktör olarak değerlendirilir. Araştırmalar, özdenetimi yüksek bireylerin stresle başa çıkmada daha başarılı olduklarını ve duygusal regülasyon becerilerinin daha gelişmiş olduğunu göstermektedir. Oruç süresince bireylerin sabırlı olmaları ve anlık dürtülerine karşı koymaları gerektiğinden, bu süreç, bireyin genel psikolojik dayanıklılığını artırabilir.
Manevi pratiklerin bireyin psikolojik iyi oluşu üzerindeki etkisi literatürde geniş yer tutmaktadır. Oruç, bireyin ruhsal bir arınma sürecine girmesine yardımcı olur ve bu süreçte birey, kendi iç dünyasına yönelerek bir tür........
© Manisa Meydan Gazetesi
