menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslam Davetinin Özgünlüğü -1

10 1
02.10.2025

Davet kelimesi Arapçada “seslenmek, dua etmek ve yemeğe çağırmak” gibi anlamlarda kullanılmaktadır, ıstılahtaki anlamı ise inanmayanlara yönelik dine davet ve inananlara yönelik dinî görevlerini yerine getirmeye çağrıdır. Davet kapsamına inanmaya çağrının yanında irşat, iyiliği teşvik ve kötülükten sakındırma; hayırlı, doğru, faydalı ve güzel işleri/davranışları tavsiye etme, doğru yolu gösterme; ıslah, ihya, tecdîd ve tehzîb gibi eylemler de girmektedir. Demek ki davetin birincisi gayr-i müslimlere yönelik dine çağırma ve ikincisi müslümanlara yönelik dini usul ve erkanına göre yaşamaya çağırma şeklinde iki boyutu bulunmaktadır.

İslam davetinin en önemli özelliği ve özgünlüğü tarihi derinliğinin ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’e kadar gitmesi ve kıyametin kopmasının kesinleşmesine kadar devam edecek olmasıdır. Çünkü “kıyamet, şerli insanlar üzerine kopacaktır” (Müslim “fiten ve eşrâtü’s-saa’”, 131) hadisinin bildirdiği gibi kıyametin kopması tüm müminlerin dünyadan ayrılması sonrası gerçekleşecektir. Mümin kalmadığına göre davet bitmiş, firavunun denizde boğulma anı gibi kalan şerli insanlar için ye’s hali süreci başlamıştır.

Tarihteki ilk davetçiler hiç şüphesiz peygamberlerdir. İmam Matüridî’nin tespitine göre onların üç temel özelliği bulunmaktaydı: Birincisi davalarını açıklık içinde şehir ortamında savunmaları ve ayrım yapmaksızın davet faaliyetini yürütmeleridir. Çünkü Allah katında köle ile efendi, hükümdar ile uyruk, yöneten ile yönetilen, kadın ile erkek, genç ile ihtiyar arasında insan olmak bakımından........

© Maarifin Sesi