menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Büyük Doğu’nun Son Güllerinden Biri Daha Soldu Bugün

13 0
01.07.2025

Günlerden 4 Nisan, 2025 Perşembe idi. Dostlarla sohbet etmek için gittiğimiz Nezih Kahvehanesinden geç saatlerde eve gelmiş, yatsı namazımı kılmış ve yatağa uzanıp kitap okuyordum. Günün dağdağalı yorgunluğunu kitap okuyarak atıyordum. Bu bir alışkanlıktı yıllardır bende. Kitap okumadan yatamazdım . Bundan çok memnundum. Okuduğum kitap; Hece Yayınlarından yeni çıkmış Mustafa Everdi’nin bir kitabı idi. Dalmıştım kitabın sahifelerine. Kitap beni kelimeler denizinde yüzen bir yelkende seyahat eden bir dervişe çevirmişti. Her cümlesi beni benden alıp götürmüştü. Bu haz içindeyken telefonum birden acı acı çaldı. Hayır ola, kimdir bu saatte arayan? Bu saatte kim arıyordu acaba?

Saate baktım: 02.58 idi.

Okuduğum kitabla vaktin nasıl geçtiğinin farkında bile olmamıştım. Baktım arayan Zübeyir Yetik ağabeydi. Bayramın birinci günü kendisini aramıştım ama Zübeyir ağabey telefonunu açmamıştı. Oğlu İmam Şamil ile görüşmüştüm. Bayramlarını tebrik etmiştim. İmam Şamil, Zübeyir ağabeyin hasta olduğunu söylemişti.” Evde durmak istemiyor, hastanede de yatmak istemiyor, bir bakım evine geçmek istiyor!” demişti. Hayırdır inşaAllah deyi Telefonu açtım: “Buyur ağabey!” dedim. “Halil! Beni rahat öleceğim bir yere gönder! “ dedi yekten. “Ölüyorum. Tutunacağım tek dalım sensin bu dünyada.“ demişti. Zübeyir ağabey ağlıyordu! Nefesim kesilmişti birden. “Ağabey, sen daha bize lazımsın. Allah gecinden versin!“ dedim .

O, ağlıyordu. “Ölüyorum Çelik! Ölüyorum!” dedi ağlaması devam ederek. Ben de ağlamamak için kendimi zor tuttum. “Allah şifalar versin. Elimden geleni yapacağım ağabey!” demiştim. Telefonuma baktım saat: 03,01’ i gösteriyordu. Neydi bu şimdi Allah’ım? Dünyayı fikren parmaklarında oynatan, fikir ve aksiyon adamı, eskimez Yeni’nin şövalyesi, şair ,öğretmen, edip, sendikacı, çilekeş dava adamı nasıl oldu da bu hale geldi? Göz pınarlarım sanki iki çeşme olmuş akıyordu. Bu kadar gözyaşıma ben bile şaştım. Dakikalarca ağladım durdum. Bu ağlamadan sonra kalbimin sızısı biraz da olsa gözyaşlarımla dinmişti. Onunla geçen o çileli eski günlerimiz geldi birden gözlerimin önüne. Yarım asrı geçen bir ömürdür onunla birlikteliğimiz. Harran Üniversitesi Kurma Derneği için yaptığımız çalışmalar. İlim ve Fikir Yayma Cemiyetinin kurulması. Gençlerle yaptığı o fikri ve edebî çalışmaları. Geceli gündüzlü harıl harlı........

© Maarifin Sesi