menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Evimdeki Japon ve İnsanlığımızı Ararken

22 13
30.04.2024

Evinde büyük bir onarıma başlayan bir Japon, duvarlardan birini yıktı ve ilginç bir görüntüyle karşılaştı. Duvarı oluşturan iki tahta arasında sıkışıp kalmış bir kertenkele vardı. Dikkatle baktığında, daha ilginç bir durumla karşılaştı; kertenkele canlıydı. Bir çiviyle ayağından duvar tahtasına çakılmış ve canlı bir kertenkele…Mucizevi bir olayla karşı karşıyaydı.

Japon, olayın gizini çözmekte gecikmedi. On yıl önce ev yapılırken çakılan bir çivi, o an tahta duvarın iç bölümündeki kertenkelenin ayağına rastlamış ve ayağını delip onu tahta duvarın iç bölümüne tutsak etmişti.

Peki, kertenkele çivilendiği duvar boşluğunda bir santim bile kıpırdayamadan on yıl nasıl canlı kalabilmişti? Dünyada sadece havayla beslenen canlı yoktu. Japon, kertenkelenin bir şeyler yemesi gerektiğini ve böylece hayatta kalmasının mümkün olacağını düşündü.

Japon, onarım işini bıraktı, kertenkeleyi izlemeye başladı. Bir süre sonra duvar boşluğunda bir hareket oldu. Japon’un, nereden çıktığını göremediği bir kertenkele geldi. Ağzında yiyecek vardı. Bunu duvar boşluğunda çivili duran kertenkeleye verdi.

Japon kertenkelenin yaşamasındaki sırrı çözmüştü. Bir canlının hayatta kalması mutlaka bir nedene bağlıydı. Kertenkeleyi yaşatan da belki eşi olan bir başka kertenkelenin fedakârlığı ve sevgisiydi.

Ankara’daki evimi 15 yıl kadar önce adeta yıktırıp kendime göre yeniden yaptırdım. Bir Japon, o günden beri evimin bir köşesinde sessiz sedasız yaşamış. Yeni haberim oldu. Gerçek adı Şuji Tsuşima imiş ama o kendini Osamu Dazai olarak tanıttı. Takma isim kullanıyormuş.

Türkiye göçmenler ülkesi oldu diye şikayet edenleri duyuyorsunuz. Belki siz de onlardansınız. Sığınmacılara diş bileyenler bile var. Benim evimi bir görseniz; Her milletten, her düşünceden binlerce yabancı var. Ev değil, mülteci kampı.

Hepsini ben davet etmişim. Bazen tek tek, bazen 15-20’sini bir arada tutup getirmişim. Herbirinden bir beklentim olmalı ki yıllardır evimde ağırlanıyorlar. Onları kütüphane dediğim bir odaya yerleştiriyorum. Bir bölümü hâlâ evsizler gibi, sağda soldalar. Raflardaki yerlerini alıp, yan gelip yatacakları günleri........

© Maarifin Sesi


Get it on Google Play