Ortadoğu İçin Yeni Savaş Stratejisi: Koşulsuz Teslimiyet!
ABD, İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarının nerede olduğunu bilmediğini itiraf ettiğinde, bölgedeki gerilimin sadece askeri değil, aynı zamanda bilgi savaşlarının da ne kadar karmaşık ve tehlikeli olduğunu gösterdi. ABD Başkanı, İran’ın nükleer altyapısını tamamen yok ettiklerini söylese de, itirafı programın hâlâ büyük belirsizlikler taşıdığını ortaya koydu. Uydu görüntüleri, İran’ın Fordo tesisinden ekipman ve uranyum taşıdığını gösterirken, Tahran da materyali koruduğunu açıkça belirtti.
Uluslararası gözlemciler, yakıtın saldırılardan bir hafta önce orada olduğunu doğruladı. Somut belirsizlikler, Ortadoğu’ya yönelik “koşulsuz teslimiyet” tehdidinin aslında yanıltıcı ve tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor.
Bölgesel Aktörler ve Türkiye’nin Kritik Rolü: Bilgi Mücadelesiyle İç İçe
Ortadoğu’daki güç dengeleri, Körfez ülkeleri, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin gibi ülkelerin hassas politikalarıyla şekilleniyor. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkeler, ABD ile ittifaklarını sürdürürken İran’a karşı temkinli denge politikası izliyordu. Ancak mevcut kriz, ülkeleri açıkça taraf olmaya zorluyor; iç güvenlik endişeleri ve misilleme korkusuyla silahlanma yarışını hızlandıracaklar.
Irak ve Suriye, vekil savaşların merkezi haline gelirken, Lübnan’da Hizbullah üzerinden ikinci cephe açılabilir. Ürdün sınır güvenliği ve göç krizleriyle karşı karşıya kalabilir. Gazze ve Batı Şeria’da ise direniş söylemleri yeniden yükselerek bölgedeki meşruiyet rekabetini kızıştırabilir.
Türkiye ise hem NATO müttefiki hem de İran ile ekonomik ve siyasi bağları olan benzersiz aktör olarak karmaşık........
© Küresel İfşa
